Renkli kültürü, egzotik şehirleri, zarif dağları ve sıcakkanlı insanlarıyla Bhutan, Sikkim, Darjeeling'e yapacağımız olağanüstü yolculuk sadece manastır dünyasına, antik Sikkim ve Butan krallığının Budist sırlarına bir gezi olmayacak. Aynı zamanda bu tur sizleri dünyanın en prestijli çayları arasında yer alan canlı çay kasabası Darjeeling'e de götürecek. Himalayaların doğusundaki küçük dağ devleti Sikkim, yamaçları kaplayan yeşil bitki örtüsüyle, Budist manastırları ve dünyanın üçüncü en yüksek dağı Kanchenjunga'nın manzarasıyla sizi şaşırtacak. Geleneksel yaşam tarzına ve Budist manastır kültürünün gerçekte ne olduğuna dair ilk fikirlerinizi burada edineceksiniz.
Karayoluyla küçük Himalaya Budist Krallığı olan Butan'a ve Butan/Hindistan sınırındaki Phuentsholing'e götürüleceksiniz. Bhutan mutluluğun gizli cennetidir; Antik evlerin üzerindeki oymalarda ve insanların geleneksel kıyafetlerinin kumaşlarında koruyucu ruhlar ve dağ tanrılarını gözlemleyeceksiniz. En etkileyici olanı, 3.150 m yükseklikteki uçurumları kucaklayan Taktshang Manastırını da göreceksiniz.
Bhutan muhteşem bir manzarsıyla; boyalı manastır kalelerine, hareketli pazar yerlerine ve dünyanın en büyük dağlarının görkemiyle başka bir dünyaya yolculuk olacaktır. Çoğunlukla ulusal kıyafetlerini giyerek dışarıda dolaşan dost canlısı Bhutan'lılar sizi büyüleyecek. Fantastik deneyimlerle, eşsiz doğal güzelliklerle ve egzotik kültürle dolu bir ülkenin keyfini keşfedeceksiniz.
Kalküta, İngiltere döneminden kalma muhteşem mimarisiyle sadece bölgede değil, bölge dışında da insanların dikkatini çekmeyi başarabilen bir profile sahiptir. Ayrıca ülkenin kültür seviyesinin de en yüksek yerlerinden biri olup Batı Bengal eyaletinin başkentidir.
1.GÜN: İSTANBUL - DOHA - KALKÜTA
Sabah saat 13.30’da İstanbul Havalimanı Qatar Havayolları kontuarı önünde buluşma. Check in ve pasaport kontrolünün ardından saat 13:40 de Qatar Havayollarına ait QR 242 sefer sayılı uçuşla Doha’ya hareket. Saat 17.50’de Doha’ya varış. Saat 18.55’de QR540 sayılı uçuş ile Kalküta’ya hareket.
2.GÜN : DOHA - KALKÜTA – PARO (BHUTAN)
Sabah Saat 02:20’de Kalküta’ya varış. Yaklaşık 2 saatlik bir beklemeden sonra Bhutan yerel havayolları ile Bhutan Krallığına hareket. Paro'ya uçuş tüm Himalayalar'ın en muhteşem uçuşlarından biridir. Kalküta'nın eteklerinden geçen yolculuk, büyüleyici manzaralar ve heyecan verici bir inişle sonlanır. Himalaya Sıradağları boyunca şansımız varsa ve hava bulutsuz ve açıksa Everest, Kauchenjunga, Makalu Chomolhari, Dichu Drake ve Tsering Ghang dağlarının eşsiz güzellikleri sizi büyüleyecek. Bhutan’ın size ilk hediyesi serin, temiz dağ havası olacak. Sonrasında pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından yerel rehberimiz tarafından karşılanacak ve check-in için otele transfer edileceksiniz. Bhutan’ın yerel adı “Druk Yul” yani “Barışçıl Ejderhanın Ülkesi” anlamını taşır. Bhutan 1910 yılında iç işlerinde serbest, dış işlerinde önce İngiltere’ye; 1949 da Hindistan’a bağlanmıştır. Bhutan’ın tarihi ve kültürü belki de en iyi şekilde Paro’da görülür. Öğle yemeği sonrası Paro Ulusal Müzesi Ta Dzongu gezeceğiz. 1968’de Ta Dzong Ulusal Müzesi resmi olarak açılmıştır. Burası muhteşem sanat eserleri, eski eserler, dini thangkha resimleri, Bhutan’ın özel posta pulları, bozuk paraları ve elişleri ile birlikte doğal tarih koleksiyonuna sahiptir. Ayrıca, Yedi katlı bu müzede Buda’nın yaşamını anlatan tasvirler, heykeller, kraliyet ailesi fotoğrafları, değerli mühür ve silahlar bulunmaktadır. Daha sonra Paro sokaklarında ve Pazar yerini gezecek ve otelimize transfer olacağız. Akşam yemeği ve geceleme.
3.GÜN : PARO – THİMPHU (55 Km. / 01.30 dk)
Kahvaltı sonrası 1692 yılında inşa edilmiş Bhutan’ın simgesi Takshang Manastırını gezeceğiz. Aracımız ile Hiking Pointe gidecek ve buradan Taktshang Manastırına olan yürüyüşümüze başlayacağız. Gidişte 2,5 saat; dönüşte 2 saatlik bir patika yolculuğumuz olacak. ( Çıkışta arzu edenler küçük at kiralayabilir.) İniş zorunlu olarak yürüyerek yapılır. Bu yürüyüşümüz hızlı olmayacak, çünkü neredeyse 1000 basamak tırmanacağız. Ağır ağır tırmanırken manzaranın da keyfini çıkaracağız. Paro vadi tabanından 900 m yukarıda bir uçurumun kenarında bulunan, Bhutan'ın en ünlü manastırlarından biridir. Manastırın kuruluş efsanaleri çeşitli olsa da hepsi Bhutan soyunun köklerinin dayandığı Guru Rinpochet’ye uzanıyor. Kimi hikayelere göre bu ulaşılması zor noktaya uçarak gelir, kimi efsaneye göre ise kendini bir kaplana dönüştüren imparatoriçe Yeshe Tsogyal’ın sırtında. Asıl olan Bhutan kültürünün en köklü mabedlerinden birisinde efsanevi bir manzaraya şahit olacağız.1646'da ShabdrungNgawangNamgyal tarafından ziyaret edilmiş ve şimdi tüm Bhutanlılar hayatlarında en az bir kez burayı ziyaret etmektedir. 19 Nisan 1998'de çıkan bir yangın binanın ana yapısına ciddi şekilde zarar vermiş ancak şimdi bu Bhutan mücevheri orijinal ihtişamına kavuşturulmuştur. Bertolucci’nin “Little Buda” filminin birçok sahnesi burada çekilmiştir. Paro Vadisinden geçip Bhutan’ın modern başkenti Thimphu’ya hareket. Yolculuğumuz 2 saat sürecektir. Thimphu ve Paro nehirlerinin birleştiği yer olan Chuzom'a birleşme noktasını üç farklı tarzda stupa süslüyor; Tibet, Nepal ve Butan. Chuzom'a ulaşmadan kısa bir süre önce ise "mükemmel at tapınağı" TschogangLhakhang'ı göreceksiniz. Bu, 15. yüzyılda, Buda Chenrezig'in bir tezahürü olan mükemmel at Balaha'nın ziyareti sonucu inşa edilmiş özel bir tapınaktır. Butan'ın başkenti, din ve ticaretin merkezi olan Thimphu, modern gelişimin antik geleneklerle alışılmadık bir karışımı olan benzersiz bir şehirdir. Yaklaşık 90.000/- nüfusuyla, belki de hala trafik ışığı olmayan dünyanın tek başkentidir. Akşam Thimphu Ana Caddesi ve pazar alanı çevresinde keşif yürüyüşü yapacağız. Ayrıca, Bhutan'ın güzel geleneksel sanatlarına ait örneklere göz atmak için Yerel El Sanatları Pazarı'nı ziyaret edeceğiz. Burada el dokuması tekstiller, Thangkha resimleri, maskeler, seramikler, arduvaz ve ahşap oymaları, mücevherler, yerel malzemelerden yapılmış ilginç eşyalar satın alabilirsiniz. Otele yerleşme akşam yemeği ve geceleme.
4. GÜN : THİMPHU – PUNAKHA –THIMPHU ( 75Km.02:30 dk.)
Erken kahvaltının ardından Punakha’ya doğru yola çıkıyoruz. Bhutan ile Tibet sınırında bulunan 7500 mt yüksekliğiyle ülkenin en yüksek dağını ve insanlığın yeryüzünde ayak başmadığı zirvesi ile bilinen Gangkhar Puennsum’un en güzel manzaralarını göreceksiniz. Eğer bölgede genelde etkili olan sis izin verirse Himalaya dağlarının muhteşem manzarası bize eşlik edeceksiniz. Dochula geçidi açık bir havada Himalayaların yüksek zirvesinin en muhteşem manzaraısna ev sahipliği yapar. 3080 mt yükseklikteki Dochula Geçidinden geçtikten sonra Punakha’ya varmış olacağız. 1310 mt yükeklikte konuçlanan Punakha 350 seneden fazla Bhutan’a başkentlik yapmıştır. Yolda, Chimi Lhakhang'a yürüyüş gezisine çıkacağız. 15 dakikalık sürüş mesafesi ile ve ardından yürüyüşle pirinç tarlaları ve köyleri görebileceğiz. Bu, toplam yaklaşık 1½ saatlik yürüyüş olacaktır. Vadinin merkezindeki bir tepede bulunan ve doğurganlık tapınağı olarak da bilinen Chimi Lhakhang. Çocuk sahibi olmayan ve çocuk isteyen çiftlerin, bu tapınakta dua ederlerse genellikle çok yakında bir çocukla kutsandıklarına yaygın olarak inanılır. Tapınak 1455 – 1529 yılları arasında yaşamış Tibet’in önde gelen azizlerinden Lama Drukpa Kunley’a adanmıştır. Yol, pirinç tarlalarının arasından geçerek 'tarla' anlamına gelen Pana adlı küçük yerleşim yerine kadar uzanıyor. Tapınağın yakınındaki köyde yapacağınız yürüyüş, köylülerin günlük yaşamlarına ve yaşam tarzlarına dair sizlere bakış açıları sunacaktır. Öğle yemeğinden sonra, iki nehrin birleştiği yere inşa edilmiş devasa bir yapı olan Punakha Dzong'u ziyaret edeceğiz. 1955'e kadar Bhutan'ın başkentiydi ve hala keşiş topluluğunun kış ikametgahı olarak hizmet veriyor. Thimphu’ya dönüş. Akşam yemeği ve geceleme.
5. GÜN : THİMPHU – PHUENTSHOLİNG ( 75 Km.02.30 dk.)
Sabah kahvaltısının ardından Trashichhoedzong'u ziyaret edeceğiz. 1637 yılında Büyük Kale – Manastır olarak inşa edilen UNESCO dünya mirası geçici listesindeki Manastırda; Sekreterlik binası, Majesteleri'nin taht odası, Kral ve çeşitli hükümet ofisleri bulunmaktadır. Ayrıca Baş Rahip ve merkezi keşiş topluluğunun yazlık ikametgahı olarak da kullanılmaktadır. Buddha Point'ten (Kuensel Phodrang) Thimphu şehir merkezini ve Vadisinden güzel fotoğraflar alabilir. Thimphu vadisinde Ülkenin en büyük heykeli olan Buda'ya saygınızı sunabilir, dua edebilir, ardından etrafta dolaşabilirsiniz. Daha sonra güzel manzaralarla dolu yolculuk boyunca Phuentsholing'e doğru devam edeceğiz. Phuentsholing'e vardığımızda otelimize yerleşiyoruz. Güneyin kapısı olan Phuentsholing, Hindistan ovalarının kuzey ucunda gelişen bir ticaret merkezidir. Himalaya eteklerinin hemen dibinde yer alan bu yer, Hint ve Butanlıların büyüleyici bir karışımıdır ve insanların ve kültürlerinin kaynaşmasının mükemmel bir örneğidir. Phuentsholing'deki otelde akşam yemeği ve konaklama.
Bhutan’ın güneybatısına doğru yol alacağız. Pitoresk yollardan geçecek yaklaşık dört buçuk saatlik bir yolculuğun ardından Hindistan – Bhutan sınırına varacağız. Yol güzergahımızda Sangak Zabdhon Phodrang yani “Gizli manastırların derin anlamının sarayı” olarak da bilinen krallığın en eski kalesi ve günümüzde Dzongkha dili öğreniminin sürdüğü; Budizm çalışmalarının yapıldığı Simtokha Dzong’u geziyoruz. Phuentsholing’de gümrük ve pasaport işlemlerini hallettikten sonra Phuentsholing’e varış. Öğle yemeği sonrası Gompa Manastırı ziyareti yapılacaktır. ( 1967 de Kralın annesi tarafından kurulmuştur ) Phuentsholing; Bhutan’ın finans, sanat ve ticaret şehridir. Bu küçük sınır kentini panoramik olarak tanıyacağımız turumuzun bitiminde serbest zaman. Bhutan’a ticaret yapılan malların çoğunluğu bu şehir üzerinden geçer. Otele yerleşme, akşam yemeği ve geceleme.
6. GÜN : PHUENTSHOLİNG – KALİMPONG ( BATI BENGAL)
Sabah kahvaltısının ardından Phuentsholing'den kara yoluyla Kalimpong'a hareket edeceğiz. Hindistan sınır kapısındaki Jaigon’da sınır işlemlerimizi yapıyoruz. Rehberimiz çıkış işlemlerinde size yardımcı olacaktır. Phuentsholing Sınırından Sikkim’a araçla ile alınıp Kalimpong'a götürüleceksiniz. ( Sıkkım eyaletine geçiş işlemleri yaklaşık 2 saat sürecektir ). Kalımpong 1250 m yükseklikte bulunan konumu ile keyifli ve rahat bir dinlenme yeridir. Ilık havası Kalimpong'un orkidelerini ve gladiollerini oldukça ünlü yapmıştır. 1700'lerin başına kadar Kalimpong bölgesi Sikkim raja'nın etki alanının bir parçasıydı. 18. yüzyılın başlarında Bhutan kralı da burayı ele geçirdi. 1865'te, İngiliz-Bhutan Savaşı'ndan sonra Darjeeling'e ilhak edildi. İskoç misyonerler 1800'lerin sonlarında buraya geldi. Kasaba 1950'lere kadar Tibet ile yün ticaret merkezi olarak gelişti. Günümüzde ise birçok kültürü bünyesinde barındıran bir mirasa sahip, sakin bir tatil beldesi ve emeklilerin cenneti haline gelmiştir. Akşam yemeği ve geceleme.
7.GÜN : KALİMPONG ( BATI BENGAL) – GANGTOK.
Kahvaltı sonrasında Kalimpong Gezisine başlıyoruz. Kalimpong bölgesi egzotik çiçekleri ve bahçeleriyle ünlüdür. Kalimpong'un iklimi çiçek ve bitki yetiştirmek için idealdir. Kalimpong, Amaryllis zambakları, Anthuriumlar, Güller, gerberalar, Dahlias, Gladiolas ve Orkideler ve Kaktüsler gibi egzotik çiçekler ihraç eden fidanlıklarıyla ünlüdür. Bu güzellklerden sonra Zong Dog Palri Fo Brang gezimizi gerçekleştireceğiz. Çin’in Tibet’i istilası sonrası Tibetli rahipler 1970 yılında Kalimpong’da bir Budist manastırı kurmuşlardır. 1976 yılında burayı ziyarete gelen ruhani lider Dalai Lama tarafından takdis edilen Manastır Tibet budizmi için büyük öneme sahiptir. Dalai Lama’nın sürgün sırasında buraya getirdiği 108 ciltlik kutsal ‘’Kunguyar’’ adlı dini kitaplar bu manastırda korunmaktadır. Dr.Graham'ın Evi'ne giden yolda Tirpai tepesindeki Tharpa Cholıng Manastırını göreceğiz. Burası şu anki Dalai Lama'nın mensup olduğu Sarı Şapka Lama tarikatına aittir. Thongsa Gumpa Manastırı, Butan kökenlidir ve 1692 civarında inşa edilmiştir. Kalimpong'daki en eski manastırdır. Orijinal yapı, İngilizler gelmeden önce klanlar arası savaşlarda yıkılmıştır.Daha sonra Gangtok'a dönüş. Otele yerleşme akşam yemeği ve konaklama.
8.GÜN : GANGTOK
Kahvaltının ardından tüm günümüzü Gangtok ve çevresine ayırıyoruz. Kuşkusuz Gangtok bölgenin en değerli ve en pitoresk şehridir. 8598 mt yüksekliğindeki Kanchenjunga Dağı çarpıcı manzaraları ile ünlüdür. Gangtok, 1840 yılında Enchey Manastırı kurulunca önemli bir Budist haç merkezine dönüşmüştür. Gangtok, barındırdığı çok sayıda Manastır sebebi ile ‘’Manastırlar Ülkesi’’ olarakta bilinmektedir. Öncelikle yeşillikler içinde bulunan Rumtek Manastırını ziyaret edeceğiz. Günümüzde Manastır, 17nci Gyalwa Karmapa’nın ikametgahıdır. Ana manastırın arkasında, dünyanın dört bir yanından öğrencilerin geldiği, gösterişli bir şekilde dekore edilmiş Karmae Nalanda Budist Çalışmaları Enstitüsü bulunmaktadır. Enstitünün girişinin karşısında, Kutsal Hazretleri xvi Gyalwa Karmapa'nın küllerini ve kalıntılarını içeren, güzel mücevherlerle süslenmiş Chorten Altın Stupa'nın bulunduğu küçük bir salon bulunmaktadır. Efsaneye göre, yıllar süren meditasyondan sonra ilk Karmapa'nın kendisini tebrik etmeye gelen on bin peri tarafından ziyaret edildiği ve her birinin ona hediye olarak bir tutam saç sunduğu söylenir. Bunların siyah bir şapkaya örüldüğü ve bu şapkanın nesilden nesile aktarıldığı ve bugün hala Rumtek Manastırı'nda bulunduğu söylenir. Şapkayı takan kişi (elbette Karmapa'dan başkası olamaz) tarafından tutulmadığı veya bir kutuda saklanmadığı takdirde şapkanın uçup gideceği söylenir. Daha sonra Sıkkim’ın en büyük tapınağı olan Do Drul Chorten Stupas’ı gezisini gerçekleştireceğiz. İyiliğin kötülüğe karşı zaferini anmak için inşa edilen Do Drul Chorten ve ateşli bir mürit, büyük bir spiritüalist ve Budizm yorumcusu olan Thrukshik Rinpoche anısına inşa edilen Jhang Chub Chorten. Chorten'in yakınında Lord Buddha ve Sikkim'in koruyucu azizi Guru Rimpoche olarak da bilinen Guru Padmasambhava'nın iki dev heykeli yer alır. Ardından Nam Gyal Tibetoloji enstitüsü, Mahayana Budizmi ve Tibet Dili ve Geleneği üzerine araştırmalar yapan ve dünyada türünün tek örneği olan ‘’Namgyal Tibetoloji Enstitüsünü’’ ziyaret ediyoruz. Namgyal Tibetoloji Enstitüsü: Meşe, huş ve dişbudak ağaçlarının oluşturduğu sakin bir çevrenin ortasında, 1958 yılında kurulan eşsiz bir kuruluş yer almaktadır. Geleneksel tarzda inşa edilen Namgyal Tibetoloji Enstitüsü, Mahayana Budizmi ve Tibet'in dili ve geleneği üzerine araştırmaları teşvik eder. Mahayana Budizmi üzerine dünyanın en büyük nadir kitap ve el yazması koleksiyonlarından birine sahiptir. Enstitüde ayrıca ilgili kitapların ve Tibet'in ticari olarak üretilen dini sanat ve el sanatlarının satın alınabileceği perakende satış noktaları da bulunmaktadır. Son olarak, Gangtok'un yukarısındaki bir sırtta yer alan Enchey Manastırı gezimiz var. Manastır, kasabasının muhteşem manzarasına sahip yemyeşil ormanların içinde yer almaktadır. 1910 yılında, levitasyon güçleriyle ünlü büyük tantrik aziz Lama DrutobKarpo'nun inziva yerinin bulunduğu yere inşa edilen bu manastır, Tibet Budizmi'nin Nyingmapa Tarikatı rahiplerine ev sahipliği yapmaktadır. El Dokuma ve El Sanatları Müdürlüğü geleneksel Sikkim sanatını ve el sanatlarını tanıtmak için kurulmuştur. Burada, zarifçe oyulmuş ahşap frizler, karmaşık bambu işçiliği, güzel el dokuması halılar ve el dokumaları sergilenmektedir. Ziyaretçiler yalnızca bu ürünleri satın almakla kalmayıp aynı zamanda zanaatkarları iş başında da görebilirler. Diğerlerinin yanı sıra, burada en sevilen ürünlerden biri, taşınabilir bir pakete katlanabilen oyma panellere sahip ahşap bir masa olan choktse'dir. Otele yerleşme Akşam yemeği ve geceleme.
9.GÜN : GANGTOK - DARJEELİNG
Kahvaltı sonrası Darjeeling’e doğru yola çıkıyoruz. Darjeeling, bölgenin egzotik destinasyonlardan biridir. Graeme Westlake “An introduction to hill stations in India” adlı kitabında Darjeeling'i "Dünya'da Eşi Benzeri Görülmemiş Manzara" sıyla nitelendirmiştir. Çay tutkunlarının adını mutlaka duyduğu, ama belki de tam olarak nerede olduğunu kestiremedeği Darjeeling Dünyaca ünlü bir çay üretim merkezidir. Himalayalar'da, 2134m yükseklikte 'Dorje Ling' olarak bilinen bu yer, tüm diğer zirvelerden daha yüksekte olan Kanchendzonga'nın karla kaplı zirvesi ile "Tepelerin Kraliçesi" olarak anılır. Küçük şelaleleri, küçük köyleri ve dar hatlı demir yolu trenıyle de bilinir. Dünyaca ünlü çay bahçeleri ve karla kaplı dağlarla çevrili olan Darjeeling'e varış ve otele check-in. Akşam yemeği ve konaklama.
10.GÜN : DARJEELİNG
Gün doğumunu izlemek için erken saatte Tiger Hill'e gidiyoruz. Darjeeling'den 13 km uzakta, Kanchendzonga, Mount Everest gibi Himalaya Sıra dağlarından gün doğumunu izleyeceğiz. Güneş doğmadan önce ufuk çizgisinin renk değiştirdiğini ve ardından tüm Himalayaların altın renge büründüğünü göreceksiniz. Gerçekten muazzam bir manzara. Otele dönüş kahvaltı ve oyuncak trenle Ghoom'a kadar keyifli bir yolculuk yapacağız. Ghoom Manastırı'nı ziyaret ve Innova ile geri dönüş. (Tren yolculuğumuz trenin çalışması ve koltukların uygun olmasına bağlıdır.) ( Bu tren 1881'de açılan Darjeeling Himalaya demiryoludur. Yaklaşık 10 mph hızla çalışır ve muazzam bir manzara sunar. 100 yaşından fazla olan bazı minik 4 tekerlekli lokomotifler, adeta yaşayan efsaneler gibidir. Geçmiş bir çağın sesini, kokusunu ve romantizmini deneyimleyebilirsiniz. 1881'de teknolojik bir başarı ve sosyal ve kültürel öneme sahiptir. Benzersiz özellikleri nedeniyle, insanlık için kalıcı bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir.) Ghoom Manastırı; Bu bölgedeki en eski manastırdır ve 1875 yılında inşa edilmiştir. Burada 15 fit boyundaki Mythey Buddha'nın heykelini göreceksiniz. Öğleden sonra şehir turuna devam ediyoruz. En güzel kokulu çayların bir kısmını üreten bölge bir çay tipine de adını veriyor. Darjeeling çayının yapılışına da tanık olacağımız çay plantasyonu ziyaretimizi yapıyoruz. Darjeeling’de Himalaya Dağcılık Enstitütüsünü ziyaret ediyoruz. Himalaya Dağcılık Enstitüsü, Tenzing Norgay'ın Everest'e tırmandığı zaman Darjeeling'de başlamış ve dağcılık ve diğer dağcılıkla ilgili macera sporları öğrenmek için eğitim vermek amacıyla kurulmuştur. Bu Enstitüde Tenzing Norgay tarafından kullanılan ekipmanları görebilirsiniz ve enstitüye bağlı Everest Müzesi'ni de ziyaret edebilirsiniz. Aynı zamanda bir vahşi yaşam parkını da bünyesinde bulunduran tesiste kar leoparı, Sibirya kaplanı ve hatta pandalar ile karşılaşacağız. Geceleme ve akşam yemeği otelimizde.
11.GÜN : DARJEELİNG – BAGDOGRA – KALKÜTA
Kahvaltımızın ardından Bagdogra Havalimanına transfer. Yaklaşık 1 saat 10 dakikalık bir uçuşla Batı Bengal’in Başkenti Kalküta’ya varış. Burada yerel rehberimiz tarafından karşılanıyor ve otele transfer oluyoruz. yılında kurulan Kalküta Hindistan Müzesi’ni gezeceğiz. Müze, Asya-Pasifik bölgesinin en büyük müzesi olma özelliğini de taşıyor. Hindistan’ın kültürel ve doğal tarihinin korunması ve tanıtılması amacıyla kurulan müzede arkeolojiden antropoljiye, jeolojiden botaniğe kadar değişen alanlarda sergiler yer alıyor. Bu muhteşem müzede zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Ancak Kalküta’da görülecek her yeri gördüğümüzü düşünmeyin. Kalküta’yı daha yakından tanımaya ertesi gün devam edeceğiz. Akşam yemeği ve geceleme.
12. GÜN : KALKÜTA
Kahvaltımızı otelimizde alıyor ve tam günlük Kalküta turumuza başlıyoruz. Kalküta özellikle kolonyal dönemden itibaren Hindistan’ın en önemli liman kentlerinden birisi oldu. Geleneksel Hint kültürü ve mimarisinin yanı sıra şehirdeki yoğun İngiliz varlığını, kozmopolitan ticaret ve iş dünyasını hatırlatan caddeleri ile mutlaka yakından tanınması gereken bir şehir. Şehir turumuza St.Paul’s Cathedral ve Mother Teresa’nın Evi gibi İngiliz hakimiyeti dönemini hatırlatan Hristiyanlık inancını yansıtan eserleri ziyaret ederek başlıyoruz. Bugün Kalküta nüfusunun sadece yüzde biri Hristiyan olsa da Hindistan’ın İngiliz kolonisi olduğu yıllarda katedral ve kilise inşasına büyük önem verilmiştir. Mother Teresa evi ise ünlü yardımseverin mezarına ev sahipliği yapıyor. Şehir turumuz sırasında Kraliçe Victoria anısına inşa edilen Victoria Memorial, ve South Park Cemetery de yer alıyor. Gezimiz sonrası serbest zaman. Otelimize dönüş akşam yemeği. Birkaç saatlik dinlenme.
13.GÜN : KALKÜTA – DOHA – İSTANBUL
Rehberimizin belirlediği saatte havalimanına transfer. Qatar Havayollarının QR 541sefer sayılı uçuş ile saat 03:35’de Doha’ya haraket. 06.45’te Doha’ya varış ve QR239 sefer sayılı uçak ile 07.50’de İstanbul’a haraket. 12.20’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.