Kara Afrika’nın Siyah İncisi Namibya’da dünyanın en ve en acımasız çöllerinden birisi olan Namib çölünü, gemicilerin korkulu rüyası olan İskelet Sahili'ni ve Afrika’nın kendine has bitki ve hayvan yaşamını deneyimleyeceğiniz unutulmaz bir seyahat size bekliyor.
Olay Salcan Namibya Turu İzlenimleri
1.GÜN: İstanbul –Addis Ababa
Belirlenen saatte İstanbul Havaalanında buluşma. Pasaport, gümrük işlemlerinden sonra Saat 23:55 de Etiyopya Havayollarının ET 721 sefer sayılı uçuşu ile Addis Akbaba’ya hareket. Geceleme uçakta
2.GÜN: Addis Ababa - Windhoek
Yerel saat ile 05:25’de Addis Ababa varış. Saat 08:35 de ET 835 sefer sayılı uçuş ile 15:15 de Namibya’nın başkenti Windhoek’e hareket. 13:20 de Windhoek Hosea Kutoka Havalimanına varış. Pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından bizi bekleyen özel aracımız ile otelimize yerleşme. Kısa bir dinlenmenin ardından rehberimizin belirleyeceğiz bir saatte Windhoek şehir turu için otelimizden ayrılıyoruz. Sıcak su kaynakları dolayısıyla "buharın yeri" ya da "ateş suyu" ismi verilen 250.000 nüfuslu bu sevimli Afrika başkentine dair ilk izlenimlerimizi kaydediyoruz. Ülkenin orta bölgesinde yer alan başkent, ziyaretçiler tarafından genellikle sakin ve rahat bir şehir olarak tanımlanır. Koloni geçmişini şehrin mimarisinde anımsamak mümkündür. Alman şehirlerinden esinlenen mimarisi, yerli Afrika tarihini ve Avrupa etkisini taşıyan yakın geçmişi ve sokak satıcılarının yarattığı dinamizm ile ilginç ve az rastlanan bir atmosfere sahiptir. Şehir turumuzda; tarihi binalar, şehir mirası için vergi toplanan anıtlar, Windhoek tren Istasyonu, Owambo Seferberlik Anıtı, Eski Kale, Kudu Anıtı, Pazar Yeri Ziyareti, Sanat ve El Sanatları Projeleri, Kent Meydanı ve Post Street Alışveriş Merkezini tanıdıktan sonra burada vakit geçirebilmemiz için kısa bir serbest zamanımız olacak ve sonrasında otelimize geri dönüyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
3.GÜN: Windhoek – Sossusvlei ( 350 km. 5 / 6 Saat)
Sabah kahvaltısının ardından güney batıya doğru hareket ediyoruz. Hedefimiz Sossusvlei. Önümüzdeki iki gün çöl coğrafyasını tanıyacağımız aktivitelerle geçecek. Namibya’nın en önemli milli parklarından birisi olan Namib-Naukluft milli Parkı aynı zamanda dünyanın en eski çölü. Yaklaşık 55 milyon senedir çöl şartlarının hüküm sürdüğü bölge sizlere gerçek dışı manzaralar ve ekstrem şartlarda hayatta kalmayı bir sanat haline getirmiş canlıları tanıma fırsatı verecek. Rotamız bizi Namibya'nın doğal güzelliklerini sergileyen muhteşem Spreetshoog veya Remhoogte Geçidi'nden geçirecektir. Milli parka olan yolculuğumuz sırasında bozkır benzeri bitki yapısının adım adım çöl florasına dönüştüğüne şahit olacaksınız. Yolda öğle yemeği için kısa bir mola verecek ve öğleden sonra milli parka giriş yapacağız. Namibya çölünü diğer Afrika ve Asya çöllerinden ayıran özelliği sadece çok yaşlı olması değil aynı zamanda dünyanın en yüksek ve değişken kum tepelerine ev sahipliği yapıyor olmasıdır. Akşam üstü dinlenmek ve çöl manzarasının keyfini çıkartmak için serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme.
Not ; Bu turumuzu Sundowner Drive açık safari tarzı taşıt ile gerçekleştireceğimizden beraberinizde mutlaka ama mutlaka kapalı tarzda ayakkabı, şapka, uzun pantolon ve ceket bulundurmanız gerekmektedir. Ayrıca tura katılırken yanınıza dürbün, kamera, böcek kovucu, kişisel ilaçlar ve buna benzer ihtiyaçlarınızı almanızı tavsiye ederiz. Heyecanlı deneyimimizin bitiminde tekrar Lodge‘a dönüyoruz.
4.GÜN: Sossusvlei – Deadviel Excursion ( Sessriem – Dune 45 – Big Daddy – Sessriem Canyon)
Sabah kahvaltısının ardından güney batıya doğru hareket ediyoruz. Hedefimiz Sossusvlei. Önümüzdeki iki gün çöl coğrafyasını tanıyacağımız aktivitelerle geçecek. Namibya’nın en önemli milli parklarından birisi olan Namib-Naukluft milli Parkı aynı zamanda dünyanın en eski çölü. Yaklaşık 55 milyon senedir çöl şartlarının hüküm sürdüğü bölge sizlere gerçek dışı manzaralar ve ekstrem şartlarda hayatta kalmayı bir sanat haline getirmiş canlıları tanıma fırsatı verecek. Rotamız bizi Namibya'nın doğal güzelliklerini sergileyen muhteşem Spreetshoog veya Remhoogte Geçidi'nden geçirecektir. Milli parka olan yolculuğumuz sırasında bozkır benzeri bitki yapısının adım adım çöl florasına dönüştüğüne şahit olacaksınız. Yolda öğle yemeği için kısa bir mola verecek ve öğleden sonra milli parka giriş yapacağız. Namibya çölünü diğer Afrika ve Asya çöllerinden ayıran özelliği sadece çok yaşlı olması değil aynı zamanda dünyanın en yüksek ve değişken kum tepelerine ev sahipliği yapıyor olmasıdır. Akşam üstü dinlenmek ve çöl manzarasının keyfini çıkartmak için serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme.
Not ; Bu turumuzu Sundowner Drive açık safari tarzı taşıt ile gerçekleştireceğimizden beraberinizde mutlaka ama mutlaka kapalı tarzda ayakkabı, şapka, uzun pantolon ve ceket bulundurmanız gerekmektedir. Ayrıca tura katılırken yanınıza dürbün, kamera, böcek kovucu, kişisel ilaçlar ve buna benzer ihtiyaçlarınızı almanızı tavsiye ederiz. Heyecanlı deneyimimizin bitiminde tekrar Lodge‘a dönüyoruz
4.GÜN: Sossusvlei – Deadviel Excursion ( Sessriem – Dune 45 – Big Daddy – Sessriem Canyon)
Sabah gün doğumuyla birlikte Namibya çölünde unutulmaz bir güne başlıyoruz. Tesisimiz Namib-Naukluft Milli Parkı'nın girişinde yer almaktadır. Sossusvlei'yi ve Namibya'nın ünlü kumullarını gezmek için harika bir konumda ve UNESCO Dünya Mirası alanı "Namib Kum Denizi"nin bitişiğindeki özel bir doğa koruma alanında yer almaktadır. Dünyanın en eski çölünde aynı zamanda 300-400 metreye ulaşan yükseklikleriyle dünyaca ünlü kum tepeleri (dunes) yer alıyor. Hava henüz çok ısınmadan ve gölgeler sabah erken saatlerde keskin ve uzunken en iyi fotoğraf şartlarını veren çöl coğrafyasında dünyanın en çok fotoğraflanan kum tepelerinden birisi olan Dune 45’i, 350 metrelik yüksekliği ile adını hak eden Big Daddy kumulunu, fosil ağaçları ile tanınan antik vaha Dead Vlei ve Sessriem Kanyonunu sırasıyla görecek ve doyasıya fotoğraflayacağız. Öğle yemeğini yolda kumanya şeklinde alacağız. Dead Vlei’de Namib çölünün milyonlarca yıl önceye dayanan geçmişine zıt olarak sadece birkaç yüz yıl önce hareket eden kumulların bir nehrin önünü kapaması ile aniden kuruyan bir göl yatağında olduğu gibi kalmış ağaçları göreceğiz. Fosil ormanlar gibi taşlaşmış değil, rutubet eksikliğinde kuruyup kararmış ancak hala ayakta duran ağaçların meydana getirdiği bu ölü ormanı fotoğraflamak isteyeceksiniz. Kameralarınızın şarjının tam, hafıza kartlarınızın boş olduğuna emin olun. Akşam saatlerinde lodge’a dönüyor, akşam yemeğimizi yiyor ve uzun ve yorucu bir günün ardından etraflıca hak edilmiş bir uyku çekiyoruz.
Not : Sossusvlei safarisi gün doğumundan önce başlar ve Big Daddy kumuluna tırmanışı içerir.
Konaklama tesisinde, Namib Çölü'nde bir gecelik at safarisi yapabilirsiniz. Yeni başlayanlar da dahil olmak üzere tüm seviyelerdeki biniciler için bu safari uygundur.
5.GÜN : Soussvlei – Swakopmund – İskelet Sahili ( 361 km)
Sabah kahvaltısından sonra çöl maceramıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Soussvlei’den Swakopmunda olan 361 km’lik yolculuğumuz sırasında Namib çölünün antik ve milyonlarca yıldır kurak olan ve çok az bitkiye ev sahipliği yapan coğrafyası yavaş yavaş yerini Kalahari çölünün dikenli çalılarına bırakmaya başlayacak. Solitaire kasabasında öğle yemeği molası verdikten sonra yavaş yavaş batıya yönelerek çölün denizle buluştuğu Swakopmund şehrine ulaşacağız. Alman koloni mimarisinin ve şehirciliğinin tipik bir örneği olan şehir aynı zamanda Namibya’nın en popüler tatil beldesi. Otelimize yerleşmeden önce pembe tuzlarıyla ünlü Walvis Körfezi etrafında kısa bir tur yapıyoruz. Doğal koruma alanı olan körfezde aynı zamanda suları buharlaştıkça parlak pembeye dönen tuzlalar var. Bu tuzlalar özellikle küçük deniz canlılarıyla beslenen flamingolar için mükemmel avlanma olanakları sunuyor. Turumuz sırasında bu harika canlıları da görüntüleme şansımız olacak. Flamingolar onları en çok tanınan kuş türlerinden birisi yapan karakteristik pembe renklerini doğuştan getirmiyorlar. Minik deniz kabukluları ve karidesler ile beslenen flamingo büyüyüp olgunlaştıkça vücutları besinlerindeki pembe ve kırmızı pigmentleri özümsüyor. Yedikleri deniz canlılarına rengini veren pigmentler flamingoların da rengini beyazdan şeker pembesine doğru zamanla değiştiriyor. Akşam üstü rehberimiz eşliğinde kenti tanıyacağımız bir yürüyüş turunun ardından dinlenmek üzere otelimize çekiliyoruz. Akşam yemeği ve geceleme.
Antik Namibya Çölü ve misafirperver olmayan ama bereketli Atlantik Okyanusu ile çevrili olan Swakopmund, hareketli bir yer ve macera arayanlar için birçok seçenek söz konusudur. Namibya'nın en önemli iki turistik noktasının tam ortasında yer alan Swakopmund; Sossusvlei ve Etosha arasındaki uçsuz bucaksız mesafede ideal bir mola noktasındadır. Swakop alışılmadık bir yerdir. Palmiye ağaçlarının arasında Bavyera kuleleri ve 1902 yılından kalma bir deniz feneri bulunmaktadır. Aslında, sömürge dönemi binaları, Alman tarzı restoranları ve Alman pastaları satan kafeleriyle her şeyde tam bir Alman havasını yansıtır. Buna birçok restoran, bar, bir müze ve küçük bir akvaryum da eklendiğinde hem turistler hem de Namibyalılar arasında popüler olan hareketli bir kasaba ortaya çıkıyor. Ve Swakopmund, İskelet Sahili'nde şirin bir sahil kasabasından çok daha fazlası vardır. Namibya'nın macera merkezi; Çöl turları, deniz kanosu ve manzaralı uçuşlar, ATV, yamaç paraşütü, kum sörfü ve paraşütle atlama gibi bir macera aktivitesi içerir. Kesinlikle Namibya'da ziyaret edilebilecek en iyi ve en sıra dışı yerlerden biridir.
Not : Swakopmund, Namibya'nın macera şehri olarak bilinir - deve gezilerinden ATV turlarına, paraşütle atlama ve daha fazlası var. Tesis, Swakopmund'un kalbinde, tüm harika restoranlara yakın ve plaja kısa bir yürüyüş mesafesinde mükemmel bir konuma sahiptir.
Tam günlük deniz gezisi ve 4x4 Sandwich Limanı kumul sürüşü kombinasyonu, özel Deniz Teknesi gezinizde fok balıkları, yunuslar ve pelikanlarla karşılaşmanızı sağlar. Sandwich Limanı'na kumul kuşağı sürüşü, Walvis Körfezi lagünü ve tuz havzaları üzerinden devam eder. Tekne gezisine ve Sandwich Limanı Turu'na atıştırmalıklar ve içecekler dahildir. Aktivitelerinizin ardından Swakopmund'daki konaklama yerinize transfer edileceksiniz.
6.GÜN : Swakopmund – Twyfelfontein -Damaraland 445 km - yaklaşık 7-8 saat
Sabah alınacak kahvaltıdan sonra Namibya’nın 2017 de UNESCO Dünya Mirası listesine giren şehri Twyfelfontein’e Keyifli bir yolculuk yapıyoruz. Ancak yolculuğun asıl yıldızı yolun kendisi olacak belki de. Önceki gün havadan görüntülediğimiz iskelet sahilini bu kez karadan kat edeceğiz. Çöl ve kum tepelerinin okyanusa indiği sahil şeridi benzersiz bir coğrafi yapı ve unutamayacağımız manzaralar sunuyor. Yol üzerinde dünyanın en büyük fok kolonisinin yaşadığı Cape Cross’u ziyaret edeceğiz. Foklar ile fotoğraf çekmek bize çok eğlenceli dakikalar yaşatacak. Wlotskasbaken kasabası ile Henties Körfezi arasındaki Liken Tarlalarında ve gemi enkazında mola vereceğiz. Twyfelfontein’deki antik kaya sanatı örnekleri her sene binlerce turist çekiyor. Kaya üzerine oyulmuş 2500 den fazla figür bize insan yaşamının çok başka ve basit olduğu bir zamana götürüyor. Bugün ayrıca volkanik aktivitenin yaratıcılığını konuşturduğu Burnt Mountain (Yanık Tepe), geometrik sütunlar halinde yükselen bazalt kayaların Kilise Orgunu andırmasından dolayı Organ Pipes olarak bilinen volkanik bölge ve geçmişi yaklaşık 280 milyon seneye dayanan fosil ormanını ziyaret edeceğiz. Uzun ancak son derece ilgi çekici bir günün sonunda akşam yemeği ve geceleme lodge’umuzda.
Not : Damaraland, Namibya'nın büyük av hayvanlarının çoğunu destekleyen ve ülkedeki ve Güney Afrika'daki- en iyi kuş gözlemciliği ve vahşi yaşam deneyimlerinden bazılarını sunan, imtiyaz olarak bilinen birkaç devasa özel av rezervine ayrılmıştır. Damara Land’da birçok jeolojik ve tarihi cazibe merkezi bulunmaktadır. Milyonlarca yıl önce oluşan dev inselbergler, Namib Çölü'nün iç kesimlerindeki çorak ovalardan dik ve engebeli bir şekilde yükselir. Ülkenin en yüksek zirvesi olmasının yanı sıra, antik kaya resimlerinin ve büyüleyici Brandberg Kaya sanatı açısından en ünlü yer, dağın eteğindeki Tsisab Vadisi'nde, küçük bir kaya çıkıntısının altında diğer sanat eserleriyle birlikte bir kaya yüzeyinde bulunan "Beyaz Kadın" kaya resmidir. Brandberg Dağı, yüksek kesimleri de dahil olmak üzere, tahmini 45.000 kaya resmiyle birlikte 1.000'den fazla kaya sığınağına ev sahipliği yapmaktadır.
7.GÜN : Damaraland – Etosha South ( 325 km)
Sabah kahvaltısının ardından kuzey doğuya, Namibya’nın en meşhur safari parkı olan Etosha’ya doğru yola çıkıyoruz. Yolda Namibya’nın en orijinal kültür özelliklerine sahip kabilelerinden olan Himba’lara ait bir köyü ziyaret ediyoruz. Burada geleneksel Himba’ların iklim ve sivrisineklerden korunmak üzere ciltlerine sürdükleri bitkisel karışımların ciltlerini kırmızıya çalan bir renge bürüdüğünü göreceğiz. Himba köyü ziyaretimizin ardından Etosha Milli Parkına ulaşıyoruz. Parka adını veren göl ve etrafını çevreleyen doğal yaşam alanı özellikle Nisan ayından itibaren su kaynaklarının azalması ile safariciler için son derece uygun gözlem şartları sunuyor. Azalan su kaynaklarına yakın olmak isteyen sürüler bu büyük milli parkta nispeten sınırlı ve belirli yerlerde toplanmaya başlıyor. Bu da sınırlı sayıda günü olan gezginler için oldukça avantajlı şartlar sağlıyor. Akşamüstü milli parka varışımızı takiben kısa bir gün batımı safarisine çıkıyoruz. Akşam yemeği ve geceleme lodge’umuzda.
8.GÜN :Etosha West (157 KM)
Sabah kahvaltısının ardından Etosha milli parkı iç yollarını takıp ederek parkın doğu sınırına yakın olan Onguma kampına doğru yola çıkıyoruz. Yol boyunca su kaynaklarını mesken edinen memeli, sürüngen ve kuşları gözlemlemek ve görüntülemek amacıyla kısa molalar vereceğiz. Bu molalar sırasında şansımız yaver giderse av ve avcı’nın aynı su kaynağından birbirinden çekinmeden su içtiği sahneleri yakalayabiliriz. Akşam yemeği ve geceleme lodge’umuzda.
9.GÜN : Etosha Güney – Etosha Doğu (157 KM)
Bugün tam günümüzü safarilerde geçireceğiz. Parkın tüm alanlarına doğru yaban hayatı safarisi yapacak ve Okaukuejo ile doğu çıkış kapısı arasında bulunan Halali Resort’ta öğle yemeği için serbest zaman vereceğiz. Öğle yemeği opsiyoneldir. Safarilerimiz sonrası Mushara Bush Camp’te check-in yapıyoruz. Akşam yemeği ve geceleme. Mushara Bush Camp, bağımsız gezginler ve aileler için sade ve doğaya yakın bir çadır kamp deneyimi sağlar. Büyüleyici Etosha Pan Ulusal Parkı’nı keşfetmek isteyenler için idealdir. Kamp, dünyaca ünlü Etosha Ulusal Parkı’nın Von Lindequist kapısına sadece on kilometre uzaklıktadır ve özel yapım çadır benzeri yapılarındandır. Ana Bush Camp Evi saz çatılıdır ve gerçek bir kamp havası taşır. Akşamüstlerinde kamp ateşi yakılır; misafirler gün içinde gördükleri vahşi yaşam hikâyelerini paylaşmak için burada bir araya gelir.
10.GÜN : Etosha – Otjiwa 410 km. ( 5 – 6 Saat )
Mushara’daki son keyifli kahvaltınızın ardından, Von Lindequist Kapısı’ndan çıkarak Etosha’dan güneye doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Tsumeb, Otavi ve Otjiwarongo gibi kasabalardan geçiyor ve Namibya’nın merkezi yaylaları boyunca keyifli güzel manzaralarla dolu yol yapıyoruz. Uygun olması durumunda Tsumeb’in hemen dışında yer alan Otjikoto Gölü’nde kısa bir mola vereceğiz. Bu küçük ama derin obruk gölünün savaş dönemine ait ilginç bir geçmişi vardır. Öğle yemeği molası ( yemek ücreti size ait olacak) Otjiwa, Namibya’nın en eski yaban hayatı çiftliklerinden biridir ve beyaz gergedan, sable antilobu ve eland gibi düzlüklerde yaşayan çeşitli hayvan türlerine ev sahipliği yapar.
Rezervin dalgalı tepeleri arasında manzaralı bir yaban hayatı safari turu yapacağız.
Orta Namibya’da bölgesi; Dalgalı tepeler ve kırsal tarım arazileri, dağ sıraları ve yaban hayatı koruma alanlarıyla yan yana uzanır. Dünya çapında tanınan koruma projeleri, ulusal parklar, doğa rezervleri ve jeolojik alanlarla birlikte burada üslenmiştir. Orta Namibya, çevresindeki çölün üzerinde yükselen Waterberg Platosu’na ev sahipliği yapar. Kırmızı kumtaşından oluşan bu plato 50 km uzunluğunda ve 16 km genişliğindedir. Nadir türlere ev sahipliği yapar ve binlerce yıldır çok çeşitli flora ve faunayı desteklemiştir. Namibya’nın nesli tükenme tehlikesi altındaki bazı türleri, yırtıcılardan ve kaçak avcılıktan korunmaları için buraya taşınmıştır. Bitki örtüsü, açık otlaklar ve akasya ormanlarının bir karışımından oluşur. Birkaç doğal kaynağın yüzeye çıkması sayesinde çalılık alanlar gürdür. Nadir türler arasında beyaz gergedan, manda, sable antilobu ve roan antilobu bulunur. Bölgede ayrıca zürafa, kudu, leopar, sırtlan ve çita gibi mevcut yaban hayatı türleri de yaşamaktadır.
11. GÜN : Otjiwa – Windhoek - İstanbul 250 Km. 4 Saat
Sabah otelde alınacak açık büfe kahvaltının ardından havalimanına transfer. Burada gerçekleştirilecek check-in, pasaport ve gümrük işlemlerinin ardında ET 834 sefer sayılı uçak ile saat 14:30 da Addis Ababa’ya hareket. 21:20 de varış. ET 720 uçuşu ile saat 23:10 da İstanbul’a hareket. İstanbul’a uçuş. 04:45 de İstanbul’a varış. ( 30 Mayıs 2026 ) da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.