İtalya’nın güneyinde Adriyatik kıyısınca uzanan yarıma ada şeklindeki Puglia beyaz şarabı, zeytini, Alberobello'daki Trulli evleri, leziz yemekleriyle İtria Vadisi, oldukça yaşlı ağaçların bulunduğu zeytinlikleri ve alabildiğince uzanan üzüm bağları ile ünlenmiştir. Ferzan Özpetek, bölgedeki Lecce şehrine ‘Serseri Mayınlar’ ve ‘Kemerlerinizi Bağlayın’ filmleriyle tüm sinemaseverlerin dikkatini çekti. Ne dersiniz bu yıl İtalya’da yeni keşiflere çıkma zamanı olabilir mi ?
22 Ekim 2024 : İzmir - İstanbul - Bari - Polignano A Mare - Ostuni – Lecce (175 km. 2,5 saat )
Adnan Menderes Havalimanı İç hatlar Terminali THY kontuarında saat 02.00’de buluşuyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayıp TK 2355 sefer sayılı uçuş ile saat 03.45’te İstanbul’a uçuyoruz. 05.00’te İstanbul’a varış. TK1445 sefer sayılı uçak ile saat 07.15’te Bari’ye uçuyoruz. Yerel saat ile 08.15’te Bari’ye varış. Bizi bekleyen aracımız ile Güney İtalya'nın ikinci büyük kenti olan Bari'de panoramik turumuzu yapıyoruz. Teatro Margarita, Teatro Petruzzelli, Palazzo Municipale (Belediye Sarayı), Teatro Puccini, Palazzo del Governo (Hükümet Konağı), Colonna della Giustizia (Adalet Sütunu), Basilica di Santa Sabina, S.Gregoria, Museo Diocesano, S.Marco Kilisesi görülecek yerler arasında. Bari turumuzu eski kentin dar ve dolambaçlı sokaklarından oluşan Ortaçağ dokusunu keşfederek tamamlıyoruz. İkinci durağımız antik çağlardan beri yerleşim merkezi olan ve günümüzde de Roma İmparatorluğuna ait bir çok esere ev sahipliği yapan sahil şeridi Polignano A Mare. Geçimini turizm, tarım ve balıkçılıkla sağlayan bu kasabaya sahil kenarındaki teraslardan baktığınız zaman epik bir filmden sahneler izliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Polignano A Mare parlak mavi renkte suları ve nefes kesen manzarası ile kireç taşı kayaların üzerine kurulu evleri ve iyi korunan tarihi ile büyüleyici bir atmosfer. Turumuzda Piazza Vittorio, Emanuel Santa Maria Assunta Kilisesi, Antik Traianus Yolu, Sur Duvarları, Ortaçağ sokakları ve seyir teraslarını göreceğiz. Zeytin ve üzüm bağları ile çevrili Adriyatik kıyısına hakim bir tepede kurulu “La Citta Bianca” yani “Beyaz Şehir” olarak adlandırılan, Akdeniz mimarisinin yansıdığı ilginç sokakları ile bir inciye benzeyen Ostuni’ye hareket ediyoruz. Şehrin ana meydanı olan Piazza Della Liberta yani Özgürlük Meydanında bir kahve içimi serbest zaman veriyor ve San Francesco Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Ardından Via Catterdrale sokağından başlayarak şehri geziyoruz. Puglia içinde ama bambaşka bir ruha doğru Lecce’ye doğru yol alıyoruz. Otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme.
23 Ekim 2024 : Lecce – Otranto - Locorotondo – Alberobello (155 km., 2 saat 40 dakika)
Sabah kahvaltımızı yapıyor ve bütün yolların ana bir caddeye çıktığı ve kaybolmanın neredeyse imkansız olduğu barok tarzı binalarıyla ünlü Lecce'yi geziyoruz. Lecce taşı diye anılan özel bir tür taştan yapılmış yüzlerce yıllık sokakları, tarihi, doğası, canlı sosyal yaşamı, harika denizi ve muhteşem yemekleri ile herkesi etkileyen özel bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Bu şehir ayrıca Ferzan Özpetek’in “Serseri Mayınlar” filmine de ev sahipliği yapmıştır. Güney’in Floransası olarak da bilinen Lecce’de sırası ile Piazza Duomo’yu, hayat dolu meydanı Piazza Sant'Oronzo’yu, meydanın tam ortasındaki arkeolojik kazı ile ortaya çıkmış anfi tiyatroyu göreceğiz. Bu kent Lecce mimarisinin yanı sıra kağıttan yapılan biblolarıyla da ünlüdür. Gezimiz sırasında bu biblolardan satın alma şansımız olacak. Zamanın yavaş aktığı şehirden ayrılmanız pek kolay olmayacak. Adriyatik kıyısında bulunan Salento yarımadasının en doğu ucunda bulunan Otranto'ya hareket edeceğiz. Otranto, 1480 yılında Osmanlı İmparatorluğunun 13 ay kadar kısa bir süre elinde tuttuğu ve Fatih'in ölümü üzerine gereken önem verilmeyince geri çekilmek zorunda olduğu ve hala yerel halkın kendiyle bu konuda gurur duyduğu, turkuaz rengi bir denize hakim şirin bir italyan kasabasıdır. Turumuz sırasında Otranto kalesi, Bizans freskleriyle süslenmiş katedrali ve sahil şeridi görülecek yerler arasında olacak. Puglia bölgesinin kalbinde yer alan Itria Vadisi şehirlerinden Locorotondo, beyaz duvarlı evleri, daracık uzayıp giden sokakları ve panoramik manzarasıyla oldukça ilginizi çekecek. Barok mimarinin izlerinin görüldüğü Locorotondo, rengârenk çiçeklerle süslü, her zaman canlı olan meydanı, saray ve 19. yüzyıldan kalma kilisesi görülmeye değerdir. Burada öncelikli olarak misafirperver halktan bahsetmek gerek. İtalyanlar'ın çok sıcak ve yardımsever olabildiklerini burada anlayabilirsiniz. Bölgenin medar-ı iftiharı Alberobello’ya hareket ediyoruz. Otelimize yerleşme, akşam yemeği ve geceleme.
24 Ekim 2024 : Alberobello - Matera – Altamura – Alberobello (282 km., 4 saat )
Sabah kahvaltısı sonrasında Peri masalı Alberobello’yu geziyoruz. Alberobello, sahip olduğu 1,500’den fazla Trulli eviyle turistlerin gözdesi... Alberobello’daki Trullo tarzı evlerin kökeni, 16. yy.’a dayanıyor. Çatısı olan her yapıdan vergi alınacağı duyurulduktan sonra icat edilen bu çatı şekli ev sahiplerini vergiden kurtarmış ve zaman içinde tüm Itria Vadisine yayılıp ün kazanarak bölgeyi İtalya’nın en turistik bölgelerinden biri haline dönüştürmüş. onik çatılı, harçsız örülmüş duvarları, beyaz ve gri renkleriyle Trulli evleri 1995'tee UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklenmiştir. Özellikle Rione Monti’yi sokak sokak gezip, fotoğraf çekmeye doyamayacaksınız. Bir sonraki durağımız Matera, Güney İtalya’nın Basilicata bölgesinde yer alan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde olan bir şehirdir. Tüf kayalık bir bölgede kayalara kazılarak inşa edilen kilise ve evlerden oluşan, dokusu itibariyle Kapadokyayı anımsatır. Matera’da eski yerleşim yeri olan Sassi'de, kayaya oyulan kiliselerden ve evlerden birini ziyaret ediyoruz. Daha sonra ziyaret edeceğimiz Altamura, Matera gibi karstik vadiler ve mağaralarla doludur. Murga platosu üzerinde yer alan şehrin yakınında "Pulo di Altamura" adlı 550m çapında 92m derinliğinde bir çöküntü bulunmaktadır. Bu tip kireçtaşı mağaraların biri olan ve "Lmalunga Grotosu" ile adlandırılan mağarada 130.000 yıl once yaşamış ve kireçleşmiş bir iskelet bulunmuş ve bunun Avrupa'da yaşayan ilk insanlardan olduğu kabul edilerek "Alatamura Adamı" adi verilmiştir. Tur bitiminde Alberobello’daki otelimize dönüş ve geceleme.
25 Ekim 2024 : Alberobello – Salerno (282 km. 4 saat 30 dakika)
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında 40 dk. sürecek yolculuğumuzun bitiminde Taranto’ya varıyoruz. Taranto, İtalya'nın güneyindeki Puglia bölgesinde yer alan bir liman şehridir. Aynı zamanda Taranto ilinin merkezi olup önemli bir askeri üs ve önemli bir ticaret merkezidir. İtalyan filolarının konuşlandığı ve donanmanın bulunduğu stratejik bir konuma sahip Ponte Girevole, Piazza Castello, Castello Sant’Angelo, Via Duomo tur esnasında göreceğimiz yerler arasında. Daracık sokakları ile adeta bir film setini andıran eski kenti yürüyerek keşfediyoruz. Sonrasında yolculuğumuza devamla Salerno’daki otelimize giriş yapıyoruz. Konaklama otelimizde.
26 Ekim 2024 : Salerno – Amalfi - Salerno ( İzin verilmesi durumunda bu turumuzu karadan yapacağız.)
Kahvaltı sonrası tekneyle Positano, Amalfı ve Amalfi Kıyı Kasabalarını içeren Amalfi körfezi turuna çıkıyoruz. Salerno’a limanından teknemize biniyoruz. Kristal berraklığındaki sularda Vietri Sulmare, Cetara,, Erchie, Maiori, Minori, Ravello, Praiano kasabalarını tekneden göreceğiz. Amalfı ve Positano’da karaya iniyor ve bu kasabaları geziyoruz. Amalfi deniziyle, eşsiz manzaralarıyla, misafirperverliği ile dünyaca ünlü bir kasabadır. Birçok ünlü film yönetmeninin esin kaynağı olmuştur. Steinbeck, Positano’yu bir dergi için kaleme almış. O günden sonra da şehir filmlere, şarkılara konu olmuştur. Günümüzde Tur sonrası otelimize dönüş. Geceleme otelimizde
Amalfi’de park yasağı uygulaması olduğundan Amalfi Kasabaları otobüs yerine tekne ile sağlanacaktır. Kurallara göre otobüs park etmek için duramıyor yalnızca misafirleri bırakabiliyor. ( Otobüsün misafirleri alma ihtimali yok,)
27 Ekim 2024 : Salerno – Capri Adası – Sorrento - Napoli - İzmir
Erken kahvaltı sonrası Salerno’dan ayrılıyoruz. Capri Adasına gitmek üzere yola çıkıyoruz. Limana geldiğimizde hızlı teknemize biniyor ve Capri Adasına hızlı vapur ile hareket ediyoruz. Yolculuğumuz yaklaşık 25 dk. sürecektir. Ortaçağ izlerini göreceğiniz bu adada adeta zamana yolculuk yapacaksınız. Dar sokakları ve limon kokuları arasında yürüyeceksiniz. Küçük dükkanların bulunduğu adadan; el yapımı sandaletlerden, zamanında dünyanın en küçük laboratuvarında capri çiçeklerinden yapılan parfümlerden ve tüm dünyaya ihraç edilen Capadimonte porselenlerinden alabileceksiniz. Beyaz kiliseyi ziyaret ettikten sonra Augusto’nun bahçelerini ve Capri’nin ünlü meydanını ziyaret edeceğiz. Bütün bu güzellikleri gezerken ve resimlerken İtalyan mimarisine bir kez daha hayran kalacaksınız. Capri Adasını doyasıya gezdikten sonra feribotla Sorrento’ya geçiyoruz. Napoli havalimanına yöneliyoruz. TK1880 sefer sayılı uçak ile saat 19.35 da İstanbul hareket. 22.55 varış. TK 2354 ile saat 01.30 de İzmir’e hareket 02.40 de İzmir’e varış. Turumuzun sonu.