Bu turumuza, klasiğin dışında bir rota izleyerek güzel Anadolu’muzun farklı güzellikleri ile devam edeceğiz. İlk günümüzde, “Dünyanın Ortası Akşehir” olacak. Günümüze kadar korunarak ulaşan eski Türk kültürünü yansıtan Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri; tescilli Akşehir evleri ve Nasreddin Hoca’nın göle maya çaldığı Akşehir Gölü ve akşamında butik bir otelde günümüzü sonlandıracağız.
Gezimizin ikinci gününde, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmış, Hitit Kutsal Su Tapınağı olacak. Eflatunpınar su havuzunun özelliği, akan suların merkezi havuz sistemi ile toplanarak, gerektiği zaman tasarruflu bir şekilde kullanılan nadir su sistemlerinden biri olmasıdır. Beyşehir ve çevresini de tanıyıp, gezimizin odak noktası Ormana Köyüne gidiyoruz.
Ormana, Antalya İbradı’de Toros Dağları’nın eteklerinde tarihine, geleneklerine, mimarisine sahip çıkan; tarihi Düğmeli Evler ile ünlü olup, 700 yıllık geçmişe sahiptir. Ormana Active Projesi kapsamında düğmeli evleri restore edilerek ve koruma altına alınarak turizme kazandırılmıştır. Düğmeli evler, sedir ağacından ahşabı birbirinin içine kenetlenecek şekilde iskelet olarak kullanıp, içine taş yığarak, herhangi bir harç veya çimento gibi malzeme kullanmadan yapılmış yapılar. İskeletin dışarıda kalan kısımları da düğme gibi gözüktüğü için adına düğmeli (pişduvan) evler deniyor. 2012’de Çekül Vakfı’nın Tarihi Kentler Birliği’ne üyeliği kabul edilmiş.
Düğmeli evlerle kaplı sokaklarda evlerin ayrı ayrı hikayelerini dinleyeceğiz . Günbatımı için Ormana’ya bakan Onas Seyir Tepesine çıkacağız. Günbatımı sonrası, arzu eden konuklarımız Onas tepesinden bağların ve bahçeli evlerinden arasından geçerek zaman zaman fotoğraflar çekerek otele yürüyüş yapabilecek. Yine İbradı’ya ait Eynif Ovası’nda sayıları yaklaşık 800’ü bulan Yılkı Atlarının vahşi güzellikleri ile büyüleneceğiz. Ürünlü Köyü, Akseki Sarı Hacılar Köyü, Üzümdere Milli parkı ve botla gezeceğimiz Altınbeşik mağarası bu gezimizdeki diğer önemli detaylar olacak.
Dönüş yolculuğumuzda ise Salda Gölü’nde serbest zamanımız olacak.
1. Gün : İzmir – Akşehir
08.00'de Üçkuyular'dan, 08.15 Alsancak Lozan kapısı önü ve 0845'de Karşıyaka Yunuslar'dan konukların alınması. Akşehir’e hareket. Sultan dağları eteğinde Akşehir gölü yakınında kurulmuş olan bu şehirde, son yıllarda Akşehirli doktor, dişçi ve üniversite eğitimli bir grubun kurduğu AKSEV‘in çalışmalarıyla eski Osmanlı evleri ve arastası restore edilmiştir. Böylece Akşehir de Beypazarı, Safranbolu, Mudurnu gibi benzerleriyle boy ölçüşecek duruma gelmiştir. Gittikçe artan ilgiyle turist çekim merkezi olan bu güzel şehirde, eski evlerin bazıları butik otel haline gelmiş, ilginç konaklama merkezleri oluşmuştur. Nasreddin Hoca'nın mezarının bulunduğu bölgeden başlayarak yapacağımız yürüyüşle sokakları ve arastayı gezeceğiz. Gülmece Parkı'nda Nasrettin Hoca'nın fıkralarını yaşayacak günümüze kadar tanıdığımız güldürü ustalarının heykellerini fotoğraflayacağız. Dağın eteğindeki tekke denen mesire yerinde akşam çaylarımızı içeceğiz. Geceleme Akşehir Evi veya bir diğer butik otelde.
2. Gün : Eflatunpınar Hitit Su Anıtı – Beyşehir - Ormana
Kahvaltı sonrası otelden ayrılış. Sultan Dağları'nı aşarak Eflatun Pınarı Su Anıtı'na gidiyoruz. Anıt MÖ 13'üncü yüzyılın son çeyreğine tarihlendirilmektedir. Eflatunpınar Anıtı'nın Büyük Kral Tuthaliya IV dönemine ait olduğu düşünülmektedir. 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne Hitit Kutsal Su Tapınağı olarak dahil edilmiştir. Listeye dahil edilmesindeki gerekçe; Eflatunpınar su havuzunun özelliği, akan suların merkezi havuz sistemi ile toplanarak, gerektiği zaman tasarruflu bir şekilde kullanılan nadir su sistemlerinden biri olmasıdır. Bu anıt sadece görünüş itibariyle, düzeniyle ve ikonografi yapısıyla ender anıtlardandır, aynı zamanda da yapımı esnasında kullanılan teknoloji ve sanatkarlık bakımından da çok özel bir anıttır. Daha sonra Beyşehir’de Eşrefoğlu Emir Seyfettin Süleyman tarafından 1299 yılında yaptırılan Eşrefoğlu Camisi'ne gidiyoruz. Eşrefoğlu Cami, tarihe meydan okumaya devam ediyor. Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyan cami, ahşap sütunlara sahip en büyük cami. 1296-1299 yılları arasında yapılan ibadethane, çini mozaiklerle kaplı muhteşem bir mihraba sahip. Eşrefoğlu Camii'ne gerçekleştireceğiniz ziyaret zamanda yolculukla eş değer. 1993 yılında koruma altına alınan Beyşehir Gölü Milli Parkı’nda 33 tane adacık yer alıyor. Gölün yanı sıra, parkın doğal yaşam alanı da görülmeye değerdir. Beyşehir’de öğle yemeğimizi alıyor ve buradan Ormana’ya hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
3. Gün : İbradi (Ürünlü Köyü – Ormana – Eynif Ovası)
Kahvaltı sonrası buradaki düğmeli evleri yürüyerek gezmeye başlıyoruz. Osmanlı mimarisinin hakim olduğu evlerin tarihi 100-300 yıl arasında değişiklik gösterir. Yöre mimarisinin Karamanoğulları Beyliği'nden miras kaldığı düşünülmektedir. Harç ve çivi kullanılmadan, yörede bol bulunan kalker taşından örülen taş duvarlar ile yüzlerce yıl çürümeyen, katran, ardıç veya andız ağacı kerestesi kullanılarak, yapılarının içi saman katılmış ak toprak ile sıvanan iki katli ahşap evlerdir. Ahşap oymacılığı sanatının en güzel örneklerini kapı, tavan, dolap, pencere, kepenkler, cumba ve davlumbazlarda görmek mümkün. Köydeki yürüyüşümüzün ardından Ürünlü Köyü’ne gidiyoruz. Bu köydeki düğmeli evleri gezdikten sonra muhteşem ve otantik bir ortamda, leziz yöresel yemeklerin tadına bakıyoruz. Yemekten sonra İbradı'da Arapastık Kestanesi'ni görmeye gidiyoruz. Yaklaşık bin yıllık olan ve gövde çapı 24 metre olan bu ağaç önünde hatıra fotoğrafı çekeceğiz. Bir diğer durağımız, 13. yüzyılda yapılan Tol Han. Heybetli dağların içerisinden geçerek Eynif Ovası’na ulaşan kervanlar yolun yorgunluğunu Tol Han’da atardı. Eynif Ovası’nın Kesikbel mevkiinde bulunan Tol Han, bugün yıkık durumda. Handan geriye kalan tek şey çökmüş duvarlar ile zamana meydan okuyan kemerler. Yıkık duvarları ve yıkılmamak için direnen kemerleriyle görkemli bir yapı hüviyetinden çok uzak olsa da yine de görülmeye değerdir. Gezimize Eynif Ovası’nda özgürce dolaşan ve doğaseverlere unutulmaz görüntüler sunan yılkı atlarının izlenmesi ile devam ediyoruz. Keyifli günün ardından otelimize doğru geri dönüş yolculuğuna çıkıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
4. Gün : Altınbeşik Mağarası – Salda Gölü – İzmir
Kahvaltı sonrası İbradi’den ayrılıyor ve Toros Dağları'nın iç kısımlarında yer alan Altınbeşik Mağarası'na gidiyoruz. Eski adı Unulla olan Ürünlü Köyü'nde yer alan Altınbeşik Mağarası,1994 tarihinde milli park haline getirilerek, Türkiye’nin ilk ve tek "Mağara Milli Parkı" özelliğini taşımaktadır. Su seviyesi uygun olursa botla mağarada yapacağımız gezintiden sonra (ekstra) aracımızla Side - Antalya üzerinden Salda Gölü'ne hareket. Salda Gölü'nde serbest zaman. İzmir’e hareket. Geç saatlerde İzmir’e varış ve turumuzun sonu.