Bu turumuzda Seleukoslar’dan Osmanlı’ya pek çok medeniyetin izlerini taşıyan, asırlardan bu yana barışın ve çok kültürlü yaşamın simgesi olan Antakya’yı inanç ve lezzet turizmi yönüyle de gezecek ve tanıyacağız. Gastronomi dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil edilen Antakya’nın zengin mutlak kültürünü tanımak gezimize ayrı bir lezzet katacak. Eminiz şair ve yazar Sunay Akın’ın “Dünyanın en güzel yemekleri Antakya’da yenir” sözüne siz de hak vereceksiniz.
1.GÜN : İZMİR – ADANA – TARSUS – MERSİN
Sabah saat 05.00 da Adnan Menderes Havalimanı İç hatlar Sun Express kontuarında buluşma. 06.45 de Adana’ya hareket ve saat 08.20 de varış. Güzel bir kahvaltıyla günümüze başlayacağız. Ardından Sabancı Merkez Camii, Tarihi Taşköprü, Seyhan Nehri, Tarihi Eski Kız Lisesi, Ramazanoğlu Konağı ve Medresesi, Tarihi Büyüksaat Kulesi, Eski Bedesten ve Kazancılar Çarşısı görülecek yerler arasında bulunmaktadır. Keyifli bir Adana turu sonrasında Tarsus’a yöneliyoruz, Tarsus şelalesininde kısa bir mola veriyoruz. Şehir merkezinde bulunan Klopatra kapısı olarak da bilinen Roma dönemi eserini, Türkiye tarihinde önemli başarı kazanmış Nusrat Mayın gemisi’ni, Aziz Paul kuyusu ve Tarsus evlerini görüyoruz. Son olarak Eshab-ı Keyfi (yedi uyurları) ziyaret ediyoruz. Ardından Mersin şehir merkezine geliş. Otelimize yerleşme. Dinlenme. Akşam yemeğimizi Adana’nın yöresel lezzetlerinin sunulduğu yerel restorantta almak üzere restoranımıza gidiyoruz. Geceleme otelimizde.
2.GÜN : MERSİN – ANTAKYA
Sabah kahvaltı sonrası otelden ayrılış. Narlıkuyu / Erdemli’ye yöneliyoruz. İlk olarak Kanlı Divane Antik Kenti'ne varıyoruz. Burada suçluların atıldığı Ölüm Çukuru, Kaya Kabartmaları, Kiliseleri, Ölüm Kulesini, mezar yapılarını ve diğer anıtsal eserlerin gezilmesinin ardından Cennet – Cehennem Obrukları, sarkıt ve dikitleriyle ünlü Dilek ( Astım ) Mağarası'nı gezip, Kızkalesi ve Adam Kayalarını panoramik olarak görüyoruz. Ardından 1. Yüzyılda dünyanın en büyük 4. Şehri olan Antakya’ya yöneliyoruz. Yolumuz üzerindeki Yılanlı Kale'de panoramik fotoğraf molası verip, İskenderun üzerinden Belen Geçidi'ne çıkıyoruz. Soğuk Oluk, Amik Ovası ve Amanos dağları'nın doyumsuz manzarasını izleyerek öğleden sonra gastronomi dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na 2018 yılında dahil edilen Hatay’da keyifli bir lezzet ve kültür yolculuğu bizleri bekliyor. Antakya’nın yerel lezzetlerini tatmak üzere restorantımıza gidiyoruz. Yemek sonrası ilk durağımız 2015 yılında açılmış olan, tarihin adeta tekrar canlandırıldığı Arkeoloji Müzesi olacak. İçerdiği mozaik ve sikke koleksiyonlarıyla dünyanın en zengin müzelerinden olan Hatay Arkeoloji Müzesinde Hitit, Helen, Roma ve Bizans dönemlerine ait eşsiz koleksiyonlar sergileniyor. Zeugma müzesinin açılışı nedeniyle Dünya’da 3. sıraya düşen Antakya Mozaik Müzesini ( M.S. 2.ve 5. yy arası Roma dönemine ait mozaikler ) geziyoruz. Otelimize gidiş ve yerleşme. Dinlenme. Rehberinizin belirleyeceği saatte lobide buluşuyor ve akşam yemeğini alacağımız tarihi Konak Restauranta gidiyoruz. Konak Restaurant, zengin Antakya mutfağını, Halep ve Beyrut mutfağı ile sentezleyerek sizlere sunmaktadır. Bir de bu lezzetler Antakya’nın mimarisini yansıtan tarihi bir evde sunulunca keyfine doyum olmayacak. Geceleme otelimizde.
3.GÜN : ANTAKYA – SAMANDAĞ – TİTUS TUNELİ – VAKIFLI KÖYÜ
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrası ilk olarak Samandağ’ını kapsayan gezimizi gerçekleştireceğiz. Antik Çağ Limanı olan Samandağ İlçesi Antakya'ya 22 km. uzaklıktadır. Dünyanın en zengin bitki örtüsüne sahip Samandağ’da ilk olarak MS 1. yüzyılda yapılan Titus Tüneli’ni göreceğiz. Müthiş bir doğa içerisindeki tünel muazzam büyüklüğüyle binlerce yıldır görenleri büyülüyor. Roma İmparatoru Vespasianus, dağdan gelen sel sularını önlemek için bu tünelin yapımını emretmiş ve tünel binlerce kölenin emeğiyle onlarca yılda tamamlanmış. Tünelin hemen yakınında bulunan Beşikli Mağara’da ise Roma soylularına ait olduğu düşünülen kaya mezarlarını göreceğiz. Hemen ardından Türkiye’de hâlâ varlığını sürdüren tek Ermeni köyü Vakıflı’ya gidiyoruz. Bu şirin ve temiz köyü gezerken köy kahvesinde çay içip köy kooperatifinden Vakıflı’nın meşhur doğal ürünlerinden alma fırsatı bulacağız. Arzu edilirse öğle yemeği için Samandağ’a gideceğiz. Antakya’ya dönüyor ve şehir merkezine 2 km. mesafedeki Neccar Dağı yamacında, M.S. 1.yüzyılda kayalara oyularak yapılmış, Hıristiyanlık dininin yayıldığı ilk kilise olduğuna inanılan St. Pierre Kilisesi gezimizi yapacağız ve akşam yemeği öncesi otelimize gidip dinleniyoruz. Akşam yemeğimiz özel Hatay yemeklerinin sunulduğu restorantda alacak. Otelimize dönüş ve geceleme.
4.GÜN : ANTAKYA – ALTINÖZÜ – TOKAÇLI KÖYÜ – İZMİR
Kahvaltı sonrası tüm günümüzü Antakya’nın merkezinde tarihe yolculuk yaparak geçiriyoruz. Çan ve ezan seslerinin birbirine karıştığı, barış ve hoşgörü simgesi bu güzel kentte Anadolu’nun bilinen en eski camilerinden Habib-i Neccar Camisi’ni de görüp, tarihte ilk ışıklandırılan caddelerden Herod Caddesi’nde yürüyecek, Türk Ortodoks Kilisesi’ni, Katolik Kilisesi’ni, Havra’yı, eski Antakya sokaklarını ve evlerini göreceğiz. Tarihi Affan Kahvesi’nde kahvemizi içecek, Yusuf Usta’nın meşhur künefesini deneme fırsatı bulacağız. Roma, Bizans, Orta Çağ ve İslamiyet dönemlerine ait eserlerin olduğu, The Museum Hotel’in üzerine kurulu olduğu Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesini gezmek istermisinz ? Günümüzün son gezi yeri olan Altınözü’ne hareket ediyoruz. 75 metre yükseklikteki muhteşem doğa manzarasıyla buradaki cam seyir terasın keyfini çıkarıyoruz. Türkiye’nin tek Arap Hristiyan köyü Tokaçlı, buradaki Maria Ana Rum Ortodoks Kilisesi ve Zeytin Müzesi de gezeceğimiz yerler arasında olacak. Uçak saatimize kadar serbest zaman. Hatay Havalimanı’na hareket. Bilet işlemleri sonrasında Sun Express Havayolunun direkt uçuşu ile saat 23.00 de İzmir’e hareket.