Büyük arazileri, otlakları, geniş stepleri, verimli Maveraünnehir toprakları, binbir renkli ipekler, turkuaz sırlı kerpiçler, binlerce yıllık medreseler, kervansaraylar, camiler… Buram buram tarih kokan Semerkand, değer yargıları, örf ve adetleri ile gökyüzünün gizemli derinliklerini ilk keşfedenlerin, yıldızlar alemini ve gezegenler dünyasını fethedenlerin yurtlarını birlikte keşfe gidiyoruz…
01 Mayıs 2026 ; İZMİR – SEMERKANT
Akşam saat 18:00’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde Sun Express HY kontuarında buluşarak check-in ve bagaj işlemlerimizi tamamlıyoruz. Sun Express Hava Yolları’na ait XQ 964 sefer sayılı uçağımız ile saat 21:10’da aktarmasız (direkt) uçuşumuzu gerçekleştiriyor ve yerel saat ile 03:40’ta Semerkant Uluslararası Havalimanı’na varıyoruz. Bagajlarımızı alıp pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayarak, bizi bekleyen otobüsümüze yerleşiyoruz. Otelimize gidiş ve yerleşme.
02 Mayıs 2026 : SEMERKANT
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, bilginlerin, orduların, dinlerin ve kültürlerin birleştiği İpek Yolu’nun incisi Semerkant gezimize başlıyoruz. İlk durağımız, Timur döneminde bilim adamı, astronom ve yönetici olarak görev alan Uluğ Bey’in 1424-1429 yılları arasında inşa ettirdiği Rasathane oluyor. Devasa bir sekstant (açısal ölçüm aleti) bulunan yapıda anlatımları dinleyerek müzesiyi geziyoruz. Ardından ticaret, tarih ve kültür eğitim merkezi olarak bilinen ve Farsça’da “kumlu yer” anlamına gelen medreselerin bulunduğu Registan Meydanı bir sonraki durağımız oluyor. Uluğ Bey, Şirdar ve Tilla Kari Medreselerinin bulunduğu meydanda bilgilendirmeleri dinliyoruz. Tüm Orta Asya’nın dikkatlerini ve kültürünü bağrında toplayan meydandaki tarihi atmosferin içerisinde vereceğimiz serbest zamanın ardından tarihi çok eski olan Siyob Pazar yerine geçiyoruz. Öğle yemeği molamızın ardından Özbekistan’ın ve Orta Asya’nın en büyük camisini görmeye gidiyoruz. Timur’un Hindistan seferi sonrasında kutlama amacıyla Bibi Hanım adına yaptırdığı bu cami, ihtişamıyla en etkileyici mimariler arasında yer almaktadır. Cami, zengin çini süslemeleri, hat sanatı ve taş oymacılığı ile dekore edilmiştir. Mavi ve turkuaz çiniler, caminin iç ve dış cephelerinde geniş bir şekildekullanılmış, Arapça hat yazıları, özellikle Kur’an’dan alıntılar, yapının çeşitli bölümlerinde yer almaktadır. Turistlerin ve aynı zamanda araştırmacıların mutlak uğrak yeri olan tarihi yapı, depremlere ve büyük hasarlara uğramış olsa da ziyaretçileri ağırlamaya devam etmektedir. Turumuzun bitimi sonrası akşam yemeğimiz almak üzere yerel restoranımıza gidiyoruz. Keyifli bir akşam yemeğinin ardından Registan Meydanı’na geri dönüyor, göz kamaştırıcı mimarisi geceyle birlikte bambaşka bir atmosfere bürünen Tilla Kari Medresesi’nin altın işlemeli kubbesi ve eşsiz çinileri üzerine yansıtılan büyüleyici 3 boyutlu ışık gösterisi ile Özbekistan’ın görkemli tarihini izliyoruz. Semerkant’ın “Altın Gecesi” olarak tabir edilen bu gösteride geçireceğimiz zamanın ardından otelimize yerleşiyoruz.
03 Mayıs 2026 ; SEMERKANT – KONİGİL KÖYÜ - BUHARA
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Yerel halkın geleneklerini ve yaşam tarzlarını daha yakından tanımak, geleneksel el sanatlarını görmek ve bunlara bizzat katılmak için Öyleyse, Konigil köyüne gidiyoruz. Burada, eski Siab kanalının kıyısındaki ekolojik bir alanda, korunmuş geleneksel kırsal evleri, tipik bir Özbek köyünün yaşamının tüm yönlerini (ev mimarisi, kadınların geleneksel meslekleri - ev işleri, nakış işleme, halı dokuma, tandırda pide yapma, su değirmeninde tahıl öğütme, yağ değirmeninde çeşitli doğal yağlar elde etme, evcil hayvan besleme vb.) gösteren etnik bir köy yeniden yaratılmıştır. Köyün en önemli noktası, yeniden canlandırılan antik (erken orta çağ) teknolojisi kullanılarak geleneksel Semerkant ipek kağıdının el yapımı atölyesidir. Burada, dut kabuğunun temizlenmesinden, ıslatılıp ezilmesinden, bitmiş kağıt tabakalarının elde edilmesine ve bunlardan orijinal ürünler ve hediyelik eşyalar yapılmasına kadar tüm teknolojik süreci görebileceksiniz. Ardından rotamızı önemli şahsiyet ve alimlerinin mezarlarının bulunduğu ve “yaşayan kral” anlamına gelen Şah-ı Zinde (Yaşayan Kral) Türbeleri Kompleksi’ne çeviriyoruz. Mavi ve turkuaz çinilerin hâkim olduğu türbeler sokağını, rehberimizin anlatımlarıyla gezdikten sonra Semerkant merkeze geri dönerek, tarih boyunca hem bir askeri deha hem de acımasız bir fetihçi olarak anılan ve Timur İmparatorluğu’nun kurucusu Timurlenk’in (Timur-i Leng) mezarının bulunduğu UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Gür Emir Türbesi’ne gidiyoruz. “Emir’in Mezarı” anlamını taşıyan ve Timur’un sağlığında torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı türbe sonrasında aile mezarlığı olarak kullanılmaya devam etmiştir. Timurlu dönemi ve İslami mimari ile tasarlanmış olan türbenin iç mekânı mavi ve altın mozaiklerle bezeli olup, tavanlarda ayrıntılı kalem ve çini süslemeleri kullanılmıştır. Rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra şehir merkezinde alışveriş için serbest zamanınız olacak. Rehberimizle yeniden buluşmamızın ardından yerel restoranımıza giderek akşam yemeklerimizi alıyor, sonrasında ünlü Afrosiyob Hızlı Tren istasyonuna transfer oluyor ve hızlı tren ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan Buhara’ya gidiyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik hızlı tren seyahatinden sonra otelimize geçiyoruz. Konaklama Buhara’daki otelimizde.

04 Mayıs 2026, Pazartesi: BUHARA
Sabah kahvaltımızı yaparak, tarihi M.Ö. 6. yüzyıla uzanan ve Büyük İskender’in Asya seferi sırasında önemli bir ticari kent haline gelen, İslam medeniyetine önemli katkılarda bulunan, el yapımı halıları, ipek kumaşları ve nakışlarıyla ünlü Buhara kentini gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız, inşası yaklaşık 905 yılında tamamlanmış, dönemin hâkimi İsmail Samani (Amir İsmail bin Ahmed) tarafından babası ve ailesi için yaptırılmış ve daha sonrasında Samani hanedanının aile mezarlığı olarak kullanılmış olan İsmail Samani Türbesi’ni geziyor ve ilgili anlatımları dinliyoruz. Ardından Kur’an-ı Kerim’de de yer alan Hz. Eyüp Peygamber’in değneğini yere vurarak suyun çıktığı yer olarak bilinen ve bünyesinde kutsal kaynak suyu hâlen çıkan Çeşme-i Eyüp Makamı’nı geziyoruz. Gezimizin tekrar aracımıza geçerek 1712 yılında inşa edilen ve 20 ince işlemeli ahşap sütunun önünde havuza yansımasıyla “40 Sütunlu Cami” olarak adlandırılan Bolo Havuz Cami’ye gidiyoruz. Halen aktif olarak ibadete hizmet veren bu yapıyı ziyaret ettikten sonra dev ve görkemli yapısıyla bizleri karşılayan ve merkeze konuşlanmış Ark Kalesi ve Kompleksi’ne gidiyoruz. Toprak üzerine yükseltilmiş yapay bir tepe üzerine kurulmuş; dış duvarları kalın kerpiç ve tuğla ile örülmüş. İçinde saray, yönetim binaları, harem, hazineler, askeri alanlar, resmi davet salonları gibi birçok bölümleri rehberimizin anlatımları eşliğinde geziyoruz. Efsaneye göre yapı, kahraman Siyavuş tarafından “boğa derisinden sınır çizerek” inşa edilen bir saray formu üzerinden şekillenmiş; yaklaşık 3,9–4 hektar civarında; duvar yüksekliği 16-20 metreye kadar çıkan bu ihtişamlı yapıyı gezdikten sonra yürüyüş turumuza 1127 yılında inşası tamamlanan yaklaşık 46 metre yüksekliğinde ve 9 metre çaptaki Kalyan Minare (Po-i Kalan) ve Mir Arap Medresesi’ni gezerek devam ediyoruz. Cengiz Han ile ilgili çarpıcı hikayelerini rehberimizden dinledikten sonra geleneksel dükkanların bulunduğu, tarihteki adıyla Kuyumcular Kubbesi olarak adlandırılan Taki Zargaron’a gidiyoruz. Günümüzde altın-gümüş takılar, hediyelik eşyalar, çocuklar için yerel zanaat ürünleri satılan, sıkı pazarlıkların hâlâ geleneksel tarzını koruduğu dükkanları gezdikten sonra 1570-71 yıllarında yapılmış bu pazaryeri, başta geleneksel şapka ve başlıkların satıldığı yer olarak bilinen ve günümüzde hediyelik eşyalar, şallar, kumaşlar ve benzeri el sanatlarını görebileceğiniz Taki Telpakfuruşon Pazarı’na gidiyoruz. Zerdüşt dininde kutsal ateşin ve kokunun arındırıcı sembolü olmasıyla bağlantılı rahiplerinin tütsü ve parfüm hazırladığı, aynı zamanda ayinlerde kullanılan aromatik maddelerin satıldığı bir merkez olan ve 6.–8. yüzyıllar arasında İpek Yolu üzerinde kültürlerin ve dinlerin kesişim noktası haline gelmesiyle Budist ve Maniheist toplumların ibadetgahları olarak hizmet verdikten sonra Samaniler döneminde güçlü bir İslam merkezi haline gelen Magoki Attari Camii önünde anlatımları dinleyerek, sosyal hayatı şekillendiren Türk ve Orta Doğu halk hikayelerinde çokça yer alan ve neredeyse ünü tüm dünyaya yayılan, heykeli Buhara’da da bulunan adalet, zekâ ve akıl oyunlarıyla bilinen, ders veren fıkraları ve anlatılarıyla ünlü Nasreddin Hoca Heykeli’ni de görebileceğimiz Leb-i Havuz Külliyesi’ne gideceğiz. Öğle yemeği ve alışveriş için serbest zaman. Sonrasında inşası 1807 yılında, zengin Buharalı Türkmen tüccar Khalif Niyaz kul tarafından yapılmış bir medrese olan Çor Minör Medresesi’ni görüyor, rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra gezimizi tamamlayarak otelimize yerleşiyoruz. Odalarımıza yerleştikten ve dinlendikten sonra akşam yemeği için buluşuyoruz. Keyifli bir akşam yemeğinin ardından otelimize geri dönüyoruz. Konaklama Buhara’daki otelimizde

05 Mayıs 2026 : BUHARA – HİVA
Otelimizde alacağımız kahvaltıdan sonra, odalarımızı boşaltıyor ve Özbekistan’ın Harezm bölgesinin adeta bir incisi olarak kabul edilen Hiva’ya hareket ediyoruz. Yaklaşık 2500 yaşında kabul edilen kentin kızılımsı toprak renginden yapıları, eşsiz kil binaları ile Özbekistan’ın en güzel vaha şehridir Hiva. Geçmiş tarihi ile iç içe yaşarken ülkenin diğer kentlerinden bambaşka bir atmosfere sahip, sizleri de adeta bir masal yolculuğunda hissettirecek, 2020 yılında UNESCO Mirası listesine alınarak Türk dünyası kültür başkenti seçilen Hive’ye doğru yol alıyoruz. Bu uzun yolculuğumuzda Özbekistan’ın tarihini, coğrafyasını ve kültürünü rehberimizden detaylı olarak dinleyeceksiniz. Hive ‘de verilecek serbest zamanın ardından akşam yemeği sonrası konaklama Hive’de.
06 Mayıs 2026 : HİVA – ÜRGENÇ – TAŞKENT
Kahvaltı sonrası Hive (Khıva – Hiva) şehir turmuzu yapacağız. Zamanın en ünlü eğitim kurumlarından kabul edilen Allah Kulu Han (Alla Kuli Khan) Medresesi’ne gidiyoruz. Beyaz, mavi ve yeşil çinileriyle göz kamaştıran yapı hakkında bilgi alıp, harika fotoğraflar çekeceksiniz. Surlar, iç han kale, Pahlavan Makhmud Türbesi, Kalta Minor minaresi, Şergazi-Han Medresesi, Alla- Kuli Han Medresesi, Juma Camisi ve minaresi, Koja - İslam Minaresi ve Camii, Kutluk – Murad İnaka medresesi, Ala – Kulihan türbesi görülecek yerler arasında. olacak. Amu Derya Nehri ve Şavat Kanalı kıyısında kurulu Ürgenç’e gidiyoruz. Burada yapacağımız panoramik turdan sonra Ürgenç Hava Limanı’na giderek HY054 sefer sayılı uçuşu ile saat 20:20 de Taşkent’e hareket edecek uçağımızda yerlerimizi alıyoruz. Yaklaşık 1 saatlik bir yolculuğun ardından Taşkent’e ulaşıyoruz ve otelimize transfer oluyoruz. Geceleme Otelimizde.
07 Mayıs 2026 : TAŞKENT
Sabah kahvaltımızın ardından Taşkent şehir turumuza başlıyoruz. İçerisinde Barak Han Medresesi’ni, Keffal Şaşi Türbesi’ni, Tila Şeyh Camii ve Hast’i İmam Camii’ni bulunduran Hazreti İmam Kompleksi’ni gezmeye başlıyoruz. Hz. Osman’ın şehit edildiği sırada okuduğu rivayet olunan ve 7. yüzyılda kufi yazı ile yazılmış olan Kur’an-ı Kerim’i görebileceğimiz, mimari yapısı ve çinili kubbeleriyle ünlü yapılar hakkında rehberimizden bilgileri dinleyerek gezimizi gerçekleştiriyoruz. Başkent’in sembolü haline gelen beyaz yapısı ve Semerkant’taki Gür-i Emir’in mavi kubbesine benzer 5000’den fazla eser bulunan Emir Timur Müzesi’ni görerek Emir Timur Meydanı’na gidiyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde Bağımsızlık Meydanı’nı gördükten sonra geleneksel yiyecekler, baharatlar, kumaş ve el işi ürünlerinin bolca bulunduğu Çorsu Pazarı’na gidiyoruz. Eski şehirde yer alan büyük ve renkli bir pazar olan, “dört yol” anlamını taşıyan ve adıyla 2000 yıllık ticari geleneği yansıtan bu pazarda vereceğimiz serbest zamanın ardından rehberimizle yeniden buluşarak metro sistemi bir ulaşım aracı olmanın ötesinde mimari ve sanat açısından da dikkatleri üzerine çeken, her istasyonu farklı tema ve süslemelere sahip ünlü tarihi Taşkent Metrosu deneyimi yaşamaya gidiyoruz. 1977 yılında açılmış olup Orta Asya’daki ilk metro sistemlerinden biri olan, 50 istasyona sahip tematik metro deneyimimizin bitiminde araçlarımızdaki yerlerimizi alarak Semerkant’a hareket edecek olan Afrosiyob hızlı treninde yerlerimizi almak üzere tren istasyonuna transfer oluyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik hızlı bir seyahatin devamında rezervasyonlarımızın yapıldığı ve ilk günlerde gezerek keşfettiğimiz İpek Yolu’nun incisi kentte akşam yemeğimizi restoranımızdaki geleneksel Özbek dansları eşliğinde müzikli eğlence programıyla alarak taçlandırıyoruz. Keyifli bir gecenin ilerleyen saatlerinde bizi İzmir’e geri götürecek uçağımızdaki yerlerimizi almak ve öncesinde gümrük işlemlerimizi tamamlamak üzere havalimanına transfer oluyoruz.
08 Mayıs 2026 ; SEMERKANT – İZMİR
Havalimanına varışımızın ardından pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayarak, XQ965 sefer sayılı saat 04:40 uçuşuyla İzmir’e hareket. Yerel saat ile sabah 08:05 varış. Bir başka tur programında yeniden birlikte olmak üze

