UNESCO Dünya Mirası Petra'nın görkemli kalıntıları, çölün ortasında yükselen muhteşem görüntüsüyle Ay Vadisi olarak da bilinen UNESCO Dünya Mirası Wadi Rum, dört ülkenin sadece 40 km. uzunluğundaki sahil şeridinde buluştukları Akabe...Orta Doğu’nun en iyi korunmuş antik Roma kentlerinden Jeraş, dünyanın en çukur yeri Ölüdeniz, Musa Peygamber’in kavmine Kutsal Topraklar’ı gösterdiği Nebo Dağı turumuzda göreceğimiz belli başlı doğa ve tarih miraslarında...
1. GÜN : AMMAN – JERAH – ÇÖL KALELERİ ( Qasr Amra ) – AMMAN
İzmir Adnan Menderes Havalimanı THY kontuarında saat 04.00 de buluşma.Check-in, pasaport ve gümrük kontrollerinden sonra 06.00 da İstanbul'a ve TK 816 sefer sayılı uçak ile aat 07.55 de Amman’a hareket. Yaklaşık 2 saat 20 dk. sürecek bir yolculuğun ardından saat 10.10’da Amman’a varış. Pasaport işlemleri sonrası özel aracımıza transfer. Bugün Amman’ın çevresinde yer alan ve önemli mimari eserlerin yer aldığı bölgeyi geziyoruz. Ortadoğu’nun en iyi korunmuş Roma şehri olan Jeraş’a hareket ediyoruz. Jeraş’ta Oval forum, yüzlerce sütunla çevrili ana cadde, dini yapılar, tiyatrolar göreceklerimizden bazılarıdır. UNESCO dünya mirası listesinde bulunan çöl kalelerinden en ünlü olanı Qasr Amra’ya hareket. Yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuk sonrası Qasr Amra’ya varıyoruz. Milattan sonra 8. yüzyılın başlarında inşa edilen ve son derece iyi korunmuş olan bu çöl kalesi, garnizonu olan bir kale ve aynı zamanda Emevi halifelerinin ikamet ettikleri bir sarayı barındırmaktadır. Qasr Amra, Ürdün ve Suriye’deki tüm Emevi saray ve kaleleri arasında en iyi korunan önemli bir mimari eserdir. 8. yüzyılın başlarında, 723 ile 743 yılları arasında bir o dönemde bölgeye hakim olan, gelecekte Emevi halifesi olacak olan II. Velid tarafından yaptırılmıştır. Erken İslam sanatının ve mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir. Bu muhteşem çöl kalesini geziyor ve bilgi alıyoruz. Amman’a hareket ediyor ve ortalama 1 saatlik yolculuktan sonra Amman’a varış. Kısa bir dinlenmeden sonra akşam yemeğimi ve geceleme otelimizde.
2. GÜN : MADABA – NEBO DAĞI – BETHANY – ÖLÜDENİZ – AMMAN
Kahvaltının ardından, Amman şehir turumuzu yapacağız. Roma Tiyatrosu, Amman Kalesi ve Arkeoloji Müzesi’ni geziyoruz. Amman’ın çevresinde yer alan ve önemli mimari eserlerin yer aldığı bölgeyi geziyoruz. Yaklaşık bir saatlik yolculuğun ardından UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan, Roma ve Bizans dönemlerinden kalan harika yapıları, kiliseleri ve muhteşem yer mozaikleriyle ünlü Madaba’ya varıyoruz. Burada yapacağımız turda Aya Yorgi Kilisesi, Arkeoloji Parkı ve park içindeki mozaikleri, Oniki Havariler Kilisesi ile Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretlerden sonra öğle yemeğimizi yerel restoranda alıyoruz. Öğle yemeğinden sonra kısa bir yolculuk yapıyor ve Tevrat’a göre Hz. Musa’nın Vaat Edilen Toprakları gördüğü ve öldüğü dağ olan, Nebo Dağı’na varıyoruz. Nebo Dağı’nda fotoğraf molası veriyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer almakta olan Yuhanna memadanın oturduğu ve Hz İsa’yı vaftiz ettiği rivayet edilmekte olan kutsal yer Bethany’i geziyoruz. Buradan deniz seviyesinin 400 m altında olan Lut Gölü (Ölüdeniz) bölgesine geçiyoruz. Ölü denizde gün batımının tadını çıkarıyoruz Amman’a dönüş ve dinlenme. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde
3. GÜN : PETRA – WADİ RUM
Sabah kahvaltısının ardından otelden ayrılıyoruz. UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI Listesi'nde yer alan, son dönem dünyanın 7 harikası listesine katılan Petra Antik Kenti gezimize başlıyoruz. Ortadoğu’nun en önemli ve büyüleyici antik kenti olarak gösterilen Petra’da kırmızı kayalara oyulmuş tarihi şehre girdikten sonra atlara binip kısa bir yolculuk yapıyor ve sonrasında meşhur kanyondan yürümeye başlıyoruz. Kanyon sonunda bizi etkileyici Roma eserleri karşılıyor. Nebati uygarlığı döneminde yapılmış, Hazine (Al-Kazneh), Antik Tiyatro, Kraliyet Mezarları, Antik Su Yolu gibi birçok tarihi bölgeyi gezeceğiz, Peygamberler Vadisi ve kentin yapımında kullanılan kaya ve taşların, kızıla çalan renginden dolayı “GÜL KIRMIZISI ŞEHİR” olarak da adlandırılan Antik Petra tiyatroları, caddeleri, anıtsal yapıları, tapınakları ile bizleri büyüleyecek... Petra M.Ö 800 yılında Semitik bir kabile tarafından kurulmuştur. 2.yüzyılda Romalılar döneminde en parlak günlerini yaşamıştır. Bir müddet sonra farklı ticaret yollarının keşfedilmesi sebebiyle önemini yitirmiş ve 1812 yılında İsviçreli bir araştırmacının tesadüfen keşfetmesi sonucu tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Rehberimizin belirleyeceği saatte toplanıyor ve Wadi Rum’a hareket. Bir buçuk saat sonra Wadi Rum’a geliyor ve Çadır otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve geceleme çadır oteldedir.
4. GÜN : WADİ RUM (4 x 4 araçlarla çöl safarisi) – SHOBAK KALESİ – AQABA – İSTANBUL
Kahvaltı – Öğleden sonra konuklarımızla dünyanın en güzel çöllerinden biri olan Wadi Rum turuna çıkıyoruz. Kahverengi, kızıl ve altın rengi kumlar arasında yükselen dağlara ev sahipliği yapan, Ürdün’ün en büyük çölü Wadi Rum, Ortadoğu coğrafyasında önemli bir turistik destinasyon olmasının yanında bir o kadar da tarihi öneme sahiptir. Wadi Rum, doğal kemerlerin, mağaraların, dar boğazların ve etkileyici kırmızı kum tepelerinin olduğu bir yer. Sahip olduğu 12.000 yıllık eşsiz kültürel zenginliği ve etkileyici doğasıyla benzersiz olan Wadi Rum UNESCO DÜNYA KÜLTÜR ve DOĞA MİRASI listesinde yer almaktadır (Arabistanlı Lawrance ve Transformers gibi sinema filmlerinin çekildiği Wadi Rum; sıra dışı coğrafyası sayesinde “Red Planet” isimli filmde Mars yüzeyi olarak da gösterilmiştir). Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan demiryolları da turumuz sırasında görülebilecektir. Çöl arazisine uygun araçlar ile (kamyonet tarzı 4×4 jeeplerimizin arkasında yerimizi alıyoruz) heyecan dolu safarimize başlıyoruz. 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ile yapılan savaşta ünlü Ingiliz casusu T.W Lawrence ve Sherif Hussein’in izlediği güzergah üzerinde bulunan vadi, genişliği engebeli coğrafyası ve kumla kaplı tepeleriyle oldukça ilginizi çekecektir. Büyüleyici manzarası, bedevi çadırları, çöl yaşamı ve çöl yerlileri ile tanışma ve görüşme imkanımız olacak. Safarimizin ardından Bedevi kampına gidiyor ve öğle yemeğimizi bedevi kampında alıyoruz. Rehberimizin belirleyeceği saatte toplanıyor ve Shobak Kalesi’ne hareket ediyoruz. Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra 12.yy’da Kudüs Kralı tarafından yaptırılan bu haçlı kalesine varıyoruz. Shobak kalesi 1189 yılında Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi tarafından Haçlıların elinden alınarak müslümanların yönetimine geçmiştir. Kale Mekke’ye, Hacca ve Kudüs’e giden önemli yolların üzerinde bulunması bakımından Müslümanlar için önemini her zaman korumuş önemli bir yapıdır. Ziyaretimizden sonra Shobak’tan ayrılıyor ve Kızıldeniz kıyısında pırıl pırıl bir denize sahip Akabe’ye hareket ediyoruz. Akabe’de görülmesi gereken en önemli tarihi yapılar içinde öncelikle Akabe Kalesini sayabiliriz. Kale, Memluk Sultanı Kansu Gavri tarafından yaptırılmış ve 400 yıl boyunca Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Akabe’nin coğrafyasını ve önemini Heritage Museum‘u gezerek daha iyi anlayacağız. 1917‘de Haşimi Hanedanlığının yaptırdığı sarayda Bronz Çağı’ndan Orta Çağ’a uzanan birçok eser sergileniyor. Akabe’de bir diğer önemli eser, Ürdün’ün en büyük kubbeli camisi Hüseyin Camidir. Panaromik şehir turumuzun ardından kalan zamanınızı Kızıldeniz’in rengarenk sualtı yaşamı, mercanlar ve batıklarını göreceğimiz özel teknede geçirebilirsiniz. Akşam yemeği sonrasında havalimanına hareket.
5. GÜN : İSTANBUL – İZMİR
Havalimanına transfer TK 819 sefer sayılı uçak ile saat 04.30'da İstanbul’a uçuyoruz. Saat 07.20'de istanbul’a varış ve ... sayılı uçak ile İzmir'e hareket. İzmir'e varış ve turumuzun sonu.